Follow Tarımdan Haber, filter it, and define how you want to receive the news (via Email, RSS, Telegram, WhatsApp etc.) https://follow.it/tarimdan-haber Sat, 30 Sep 2023 04:44:53 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRtkXO5k6piHYfjc6hd5eWF Gümüşova İlçesi Yongalık Köyünde bulunan ve Ari Süt İşletmesi vasfını kazanan Şevki Küçük'e ait hayvancılık işletmesini İl Müdürü Esra Uzun ziyaret etti. Ari süt işletme ziyaretinde aile işletmesi hakkında bilgi alan İl Müdürü “Bugün İlimizde ari işletme sağlık sertifikası bulunan dört işletmede 802 büyükbaş hayvan ile faaliyet yürütülmektedir ve sadece hastalıklardan ari işletmelerden elde edilecek çiğ sütün perakende olarak arzı söz konusu olduğundan İlimizdeki ari işletme sayısın arttırılmasını hedeflemekteyiz" dedi. İl Müdürü Esra Uzun, ari işletme sağlık sertifikasını takdim ederek sofralarımızda sağlıklı ve kaliteli süt bulundurulması noktasında işletmenin göstermiş olduğu duyarlılık için teşekkür etti.  Ülkemizde görülen Sığır Tüberkülozu ve Sığır Brusella hastalıkları ile etkin mücadele edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın sağlanması ve halk sağlığının korunması amacıyla hastalıktan ari işletme sağlık sertifikası almış işletmelerin desteklenmesi için, Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı gereğince hayvan başına 1.200 TL destekleme ödemesi yapılmaktadır. Bakanlığımızca uygulanan hastalıktan ari işletmelerin desteklenmesi hayvan sağlığının korunması yanında, kaliteli ve sağlıklı süt üretilmesi ile ülkemiz süt sektörünün Avrupa Birliğine süt ve süt ürünleri ihracatı yapabilmesi için temel teşkil etmektedir. Çiğ sütün perakende olarak satışı ancak ari işletmelerden yapılabilmekte diğer işletmelerin sütleri toplanarak süt işleme tesislerinde işlem görmesinden sonra satışına izin verilebilmekte olup, aynı zamanda ari işletmelerin sütü diğer sütlere göre daha fazla destek almaktadır. İlimizde yapılan çalışmalar neticesinde; Çilimli İlçesinde 2(iki), Gümüşova İlçesinde 2(iki) adet ve toplamda 4(dört) işletme Hastalıktan Ari İşletme Sertifikası almış bulunmaktadır. Halihazırda Hastalıktan Ari İşletmelerdeki büyükbaş hayvan sayısı 802 adettir. 2023 yılı destekleme çalışmaları devam etmekte olup, 2022 yılında 871 büyükbaş hayvana 449.700,00 TL Hastalıktan Ari İşletme desteklemesi yapılmıştır. İşletmelerde Sığır Tüberkülozu hastalığı taramalarında "İntradermal Karşılaştırmalı Test" kullanılmakta ve Sığır Brusellozu hastalığı açısından da laboratuvar çalışmaları yapılmaktadır.]]> Fri, 29 Sep 2023 17:01:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRtkXO5k6piHYfjc6hd5eWF https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRbuF24qqXTg-4sICfMfkNm TARIMDAN HABER ÖZEL / UKON, haftalık yağsız dana ve yağsız kuzu karkas kesim fiyatlarını açıkladı. Buna göre 28 Eylül itibariyle dana yağsız kesim fiyatı haftayı 242,81 liradan kapatırken, kuzu kesim fiyatı da 4,2 lira artarak 221,75 liradan kapattı.  DANA KESİM FİYATI SON BİR HAFTADA ARTMADI! UKON kesim fiyatlarına göre, dana kesim fiyatı son iki haftadır aynı fiyatta bulunuyor. Geçtiğimiz hafta 242,66 TL olan dana kesim fiyatı bu haftada 242,81 liradan haftayı kapattı.  KUZU KESİM FİYATI İSE 4.2 LİRA ARTTI Son iki haftadır dana fiyatı artmazken, kuzu kesim fiyatları ise yükselişini bu hafta da sürdürdü. Kuzu kesim fiyatları bu hafta 4,2 lira artarak 221,75 liraya çıktı.  KASAPLARDA ET FİYATI 10 LİRA ARTTI! Diğer yandan dana kesim fiyatları yükselmezken, kıyma ve kuşbaşı fiyatlarının artması dikkat çekti. İstanbul Perakendeci Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Aydın Tüfekçi, bugünlerde kasaplarda satılan kuzu kıymanın kilogram fiyatının kalitesine göre 560-620 lira, dana kıymanın kilosunun da 420 lira ile 460 lira olduğunu belirtti. Kuşbaşı eti fiyatının da 430 ile 480 arasında olduğunu kaydeden Tüfekçi, geçtiğimiz hafta ete 10 TL zam geldiğini aktardı.   Dana karkas kesim fiyatı kaç lira oldu? UKON GÜNCEL (28 Eylül) DANA KARKAS KESİM FİYATLARI •    Ege Bölgesi: 245,35 TL/Kg •    Akdeniz Bölgesi: 240,80 TL/Kg •    Marmara Bölgesi: 245,00 TL/Kg •    İç Anadolu Bölgesi: 242,50 TL/Kg •    Doğu Anadolu Bölgesi: 241,00 TL/Kg •    Güneydoğu Anadolu Bölgesi: 240,00 TL/Kg •    Karadeniz Bölgesi: 245,00 TL/Kg]]> Fri, 29 Sep 2023 15:40:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRbuF24qqXTg-4sICfMfkNm https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRu28i2MSOWjBhSCv31NykC Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, haftalık rutin destekleme ödemesi açıklamasını yaptı. Yumaklı, bugün çiftçiye tarımsal destekleme ödemesi kapsamında 1 milyar 67 milyon 297 bin lira ödeneceğini bildirdi.  ÇİFTÇİYE BUGÜN 3 DESTEK KALEMİNDE ÖDEME YAPILACAK Destekleme ödemesi kapsamında bugün çiftçiye 3 destek kaleminde ödeme yapılacak. Buna göre bitkisel ürün sigortası prim desteği, uzman eller projesi desteği ve kırsal kalkınma yatırım desteği ödenecek.  1 MİLYAR LİRALIK DESTEĞİN 991 MİLYON LİRASI BİTKİSEL ÜRÜN SİGORTASI PRİM DESTEĞİ OLUŞTURUYOR 1 milyar 67 milyon 297 bin liralık destek ödemesinin en önemli kalemini bitkisel ürün sigortası prim desteği oluşturuyor. Çiftçiye bu kalemde toplam 991 milyon 519 bin 352 lira ödenecek.  Diğer yandan uzman eller projesi desteği olarak 41 milyon 763 bin 297 lira ve kırsal kalkınma yatırım desteği olarak da 34 milyon 14 bin 351 lira ödeme yapılacak.  BAKAN YUMAKLI: HAYIRLI BEREKETLİ OLSUN Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı açıklamada “1 milyar 67 milyon 297 bin TL tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerimizin hesaplarına bugün aktarıyoruz. Hayırlı ve bereketli olsun” dedi.  ]]> Fri, 29 Sep 2023 12:32:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRu28i2MSOWjBhSCv31NykC https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSapbjEjJzl6p8v71dCn6bG Urfanatik.com'un haberine göre, Türkiye´nin önemli pamuk üretim merkezleri arasında yer alan Harran ve Akçakaleli çiftçiler, pamuğun hasadına kısa süre kala taban fiyatını açıklanmadığını öne sürerek Harran yol çatında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin önemli pamuk üretim merkezleri arasındaki Harran ve Akçakale ilçesinde çiftçiler, Çukobirlik tarafından pamuk taban fiyatının açıklamasına tepki gösterdi. Harran yol çatında bir araya gelen çiftçiler adına konuşan pamuk üreticisi Zekeriye Akın, "Geçen yıla göre tarım girdi fiyatlarının yüzde 300 artış göstermesi, zor günler geçiren çiftçiler, umutlarını pamuk taban fiyatlarına bağladı ama hasat başlayacak daha taban fiyatı açıklanmadı”dedi. 100 DÖNÜM TARLANIN MALİYETİ 100.000 TL'Yİ BULUYOR Zekeriya Akın, ”Pamuk, Türkiye'nin stratejik bir ürünüdür ve sıradan bir şeye benzemez. Petrol madenleri bir ülkenin ekonomisi için önemliyse, pamuk da Türkiye ekonomisi için büyük bir katkı sağlar. Bu bağlamda tarım sektörü, özellikle tekstil sektöründe %45 gibi büyük bir paya sahiptir. Türkiye ekonomisinde. Ancak ne yazık ki son iki ekonomik krizde enflasyon, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siz değerli yetkililere sesleniyorum, 100 dönüm tarlanın maliyeti 100.000 TL'yi buluyor ve birçok aile, artık traktör, ekipman veya araç alamayacak durumda. Hasat döneminin başlangıcında, sizden yetkililerden ricamız, pamuğun gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için var olan ithalatın durdurulması konusunda hassasiyet göstermenizdir. Girdi maliyetleri göz önünde bulundurularak pamuğun fiyatın açıklanmasını istiyoruz” dedi. İÇİMİZ YANIYOR, ÇÜNKÜ ÇİFTÇİLER OLARAK GİRDİ FİYATLARIMIZ %400 ARTTI Mehmet Aslanbaş ise, ”Biz burada toplandık, çünkü usulüne uygun bir eylem yapmamız gerekiyor. Neden eylem yapıyoruz? İçimiz yanıyor, çünkü çiftçiler olarak girdi fiyatlarımız %400 arttı. Biçerlerin fiyatları arttı, mazotun fiyatları arttı, ancak pamuğun fiyatı düştü. Bu fiyatlar bizi kurtarmıyor. Sulama parasından başlayarak mazot giderlerine kadar her şey artış gösteriyor. Mevsim içindeyiz ve tarlamızın başından ayrılmak zorundayız. Artık biran önce pamuk fiyatın makul şekilde açıklanmasını istiyoruz” diye konuştu.]]> Thu, 28 Sep 2023 13:06:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSapbjEjJzl6p8v71dCn6bG https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RT_zhTSCqVJ6a8qfTAM-Smm İlk iş gününde idari kadro ile kurum çalışmaları hakkında brifing alan Zekeriya Ar, sonrasında personel ile tanıştı. Duygu ve düşüncelerini dile getiren Zekeriya Ar, uzun yıllardır Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde hizmet verdiğini belirtirken, “Bundan sonra üreten Bolu’muzun tarımı, hayvancılığı için birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz, sizlerin arasında olmanın, Bolu için hizmet edecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Beni bu göreve layık gören Sayın bakanımız ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.  ]]> Thu, 28 Sep 2023 00:27:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RT_zhTSCqVJ6a8qfTAM-Smm https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRkp8GDZvlS1WZMehmtHS8- Yapılan etkinliğe Sarıcakaya Kaymakamı Hasan Çakır, Sarıcakaya Belediye Başkanı Hüseyin Çam, Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Nizamettin Çetiner, İlçe Tarım Müdürü Haydar İpek, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yazar, Ziraat Odası Başkanı Nevzat Aldemir, Sarıcakaya İğdir Mayıslar Kapıkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gülfer Yıldız ve Sarıcakaya Çok Programlı Anadolu Lisesi Tarım Sınıfı öğrencileri katılım sağladı. Sarıcakaya'da tarımsal kalkınmayı desteklemek amacıyla gerçekleştirilen proje kapsamında, 13 bin 200 adet çilek fidesi topraksız tarım ortamında su kültürü tekniği ile yetiştirilecek. Topraksız tarım ortamında su kültürü tekniği ile yetiştirilecek çilekler, modern tarım uygulamalarıyla sağlıklı ve yüksek verimli bir şekilde üretilecek. Proje, bölgedeki tarımsal üretimin artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmekte; gelecekte daha fazla tarım alanında benzer projelerin uygulanarak, bölge ekonomisine olumlu katkılar sunması ve sürdürülebilir tarımsal kalkınmaya katkı sağlanması hedeflenmektedir. Sarıcakaya İlçesi Mayıslar Mahallesinde Bakanlığımıza tahsisli 18 dekar arazide kurulu eğitim merkezi İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz, Japon Büyükelçiliği, Sarıcakaya Kaymakamlığı, Sarıcakaya Belediyesi ve Sarıcakaya Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü İşbirliği ile  tesis edilmiştir. Proje Tesis Maliyeti Japon Büyükelçiliğince karşılanmış, arazi tahsisi, bina ve fide temini İl Müdürlüğümüzce sağlanmıştır. Proje kapsamında kadın çiftçilerimize destek mahiyetinde 1.600 m² uygulama serası ve eğitim binası yapılmıştır. Söz konusu tesiste İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce kadın çiftçilerimize yönelik teorik ve uygulamalı tarımsal üretim eğitimleri verilmektedir.]]> Thu, 28 Sep 2023 00:20:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRkp8GDZvlS1WZMehmtHS8- https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRkp8GDZvlS1XtuT6pSmY81 Kazımiye köy meydanında düzenlene fide dağıtım programına Vali Dr. Hülya Kaya,  İl Müdürü Suat Parıldar, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Selahattin Aras, İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Murat Koçluk, Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hüseyin Kulaber, İl Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, Altınova ve Çiftlikköy İlçe Müdürleri, Teknik personeller ile çiftçiler katıldı. Proje yararlanıcısı kadın çiftçi Necla Memiş’in açılış konuşmasının ardından Kazımiye Köyü Muhtarı Sezgin Memiş de bu tür destekler sayesinde üretmeye devam ettiklerini belirterek emeği geçenlere teşekkür etti.  İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar da yaptığı konuşmada; “Projelerle ilimizde standart sebze yetiştiriciliği faaliyetinin geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği sağlanarak tarım arazilerinin değerlendirilmesi, çiftçilerin ekonomik kazançlarının artırılarak istihdama katkı sağlanması ve sebze üreticilerinin üretim sahalarında bilgi-beceri-teknik düzeylerinin arttırılması amacıyla bir araya geldiğimiz bu günde hepinize hoş geldiniz diyorum. Bakanlığımızca “Kent Tarımı” yaklaşımı ile artan lojistik maliyetlerin olumsuz etkisini kırmak üzere, büyük kentlerin kışlık sebze ihtiyacını, yakın üretim havzalarından karşılamak için projeler uygulamaya konmuştur. İlimizin,  sahip olduğu Örtü altı kapasitesi ve başta İstanbul olmak üzere büyük kentlere olan yakınlığı göz önünde bulundurularak büyük şehirlerin kışlık sebze ihtiyacı karşılanması hedeflenmiştir.İlimide 3820 dekar alanda örtüaltı sebze üretimi yapılmaktadır.  2021 yılında Örtü altında Sebze Üretimini Geliştirme Projesi ile 55 çiftçimize 160 da alanda uygulanmak üzere 60.000 adet biber fidesi, 36 çiftçimize 105 kg fasulye tohumu dağıtmıştık.   2022 yılında İlimizde 1.285.000 TL Bakanlığımız ve Özel İdare katkısı kullanılarak; 186 çiftçimize 250 dekar alanda 2.295.000 adet sebze fidesi ve 110 kg fasulye tohumu temini yapılarak destek sağlanmıştır. Bu doğrultuda büyük kentlerin sebze ihtiyaçlarını düşük lojistik maliyetlerle uygun fiyatlar ile karşılamak amacı ile 2023 yılında da üretim kapasitesini artırmaya yönelik projeleri uygulamaya devam ediyoruz. 2023 yılı ilkbahar dönemi Bakanlığımız ve İl Özel İdaresi’nin destekleri ile 1.628.900 TL bütçe 110 çiftçimize yaklaşık 600 da alanda uygulanmak üzere 690.000 adet hıyar (salatalık ) , biber fidesi ve 249 kg fasulye tohumu dağıtımı yapılmıştır.    Ayrıca 2023 yılında uyguladığımız Örtüaltı sebze projelerimizde 9 çiftçimiz ile yaklaşık 18 da alanda İyi Tarım Uygulamaları çalıştık. İyi Tarım Uygulamaları Projesi kapsamında 9 çiftçimize toplam 1.208 m2 zararlıların geçişini engelleyen sera tülü, 2.300 kg organik maddece zengin leonardit, zararlılarla Biyoteknik mücadelede kullanılan 3.780 adet sarı ve mavi yapışkan tuzak, çiftçilerimizin kimyasallardan olumsuz etkilenmesini önlemek üzere koruyucu ekipman (eldiven-maske- tulum ve gözlük) vererek iyi tarım projesinde yer alan çiftçimize yaklaşık 11.000 TL ilave katkı sağladık. Ayrıca İyi Tarım Uygulaması projesinde yer alan çiftçilerimizin örtü altı sebze üretiminde bilgi, beceri ve tecrübelerini arttırmak üzere; Antalya İli Kumluca İlçesine teknik gezi düzenledik. 2023 yılı sonbahar döneminde % 60 Bakanlığımız % 40 Çiftçi Katkısı olmak üzere 1.845.876 TL bütçe ile uyguladığımız Kışlık sebze projesi kapsamında; toplamda 275 da alanda uygulanmak üzere 2.425.000 adet Marul (Kıvırcık),  Pazı ve Kara Lahana Fidelerini çiftçilerimize dağıtıyoruz.  Kışlık sebze projemizin ilk etabı için 32 çiftçimize 40 da alanda uygulanmak üzere 477.000 adet Kara Lahana fidesini 15 Eylül tarihinde dağıttık.  Bugün burada 52 çiftçimize 55 da alanda uygulanmak üzere 231.600 adet pazı fidesi ile 259.000 adet Kıvırcık (Marul) fidesinin dağıtımını gerçekleştireceğiz.  Yalova İli Plastik Sera Üst Örtülerinin Yenilenmesi Projesi bütçesi %50 si Bakanlığımızca %25 i Yalova İl Özel İdaresi % 25 i ise Çiftçi katkı payı olmak üzere toplam 7.000.000 (Yedi milyon) TL dir. 3 Nisan tarihinde 1. Etap kapsamında 223 üreticiye yaklaşık 360 dekarlık alanda sera naylonu yenilemesi yapmak üzere 112 ton sera naylonu dağıtımı 2.Etapta 79 üreticiye 20 ton sera naylonu dağıtmak suretiyle toplamda 302 üreticiye 132 ton sera naylonu dağıtmış ve 428 da alanda sera naylonu yenilenmiş olacaktır.]]> Thu, 28 Sep 2023 00:06:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RRkp8GDZvlS1XtuT6pSmY81 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSYZ7avEzLCYXMq2h3ehXEp Bucak Ziraat Odası tarımsal gelişmeleri desteklemek amacıyla Bucak'da ilk defa üretimi yapılmış olan maralfalfa yem bitkisinin dikiminden hasadına kadar olan tüm kontrolleri yaparak çiftçiye destek veriyor. Konuyla ilgili olarak Bucak Ziraat Odası'ndan yapılan açıklamada, "Üzümlübel köyünde üretimi yapılan maralfalfa yem bitkisi, çiftçimiz ile koordineli bir şekilde çalışarak bölge koşullarına adaptasyonu, kuraklığa dayanıklılık düzeyleri, suyu etkin kullanımı, yüksek verimli ve kaliteli çeşitleri, stabilite özellikleri ve parametreler arasındaki ilişkileri belirleyerek çalışmalar rapor edildi. Maralfalfa Nedir? Maralfalfa, yem bitkileri arasında yer almaktadır. Hayvan yetiştiriciliği yapan üreticilerin rağbet gösterdiği marafalfa bitkisi, filotu olarak da bilinmektedir. Bucak Ziraat Odasından yapılan açıklamada maralfalfa'nın özellikleri ise şöyle sıralandı...  -Susuzluğa karşı dayanıklıdır -Yılda 50 ton (da) verim elde edilmektedir -Hayvanlarda %30 et ve süt artışı olmaktadır -Yeşil ve silaj olarak yedirmeye çok uygun bir yem bitkisidir -10 yıl hasat imkanı vardır -Kardeşlenme sayısı yüksektir]]> Wed, 27 Sep 2023 23:52:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSYZ7avEzLCYXMq2h3ehXEp https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQdA4blHHG4mgaB2UxGNFpJ TARIMDAN HABER ÖZEL / Süt üreticisi üretim maliyetlerinin artmasından dolayı çiğ süt referans fiyatının 14 ile 15 liraya çıkarılmasını talep ederken, Ulusal Süt Konseyi’ne göre Ağustos ayı çiğ süt üretim maliyetleri düştü. ÇİĞ SÜT ÜRETİM MALİYETİ NASIL BELİRLENİYOR? Her ay çiğ sütün üretim maliyetlerinin yayınlayan Ulusal Süt Konseyi, üretim maliyetlerini günlük 8 kg karma yem, 20 kg mısır silajı, 4 kg yonca ve 2 kg saman rasyonuna göre yapıyor.  AĞUSTOS AYINDA SÜT YEMİ, SAMAN, KURU YONCA VE MISIR SİLAJI KAÇ LİRA? Ulusal Süt Konseyi’nin maliyet hesabında kullandığı yem fiyatlarından mısır silajı Ağustos ayında düşerken, 19 HP’li süt yemi fiyatı, kuru yonca ve saman fiyatında ise kısmi artışlar oldu. Buna göre mısır silajı Ağustos ayında 2,64 liradan 2,19 liraya düşerken, kuru yonca otu 6,4 liradan 6,46 liraya, 19 HP’li süt yemi fiyatı 8,34 liradan 8,38 liraya ve saman fiyatı da 2,1 liradan 2,18 liraya yükseldi. MISIR SİLAJI FİYATININ DÜŞMESİ ÜRETİM MALİYETLERİNİ DE DÜŞÜRDÜ!  Ağustos ayında mısır silajı fiyatındaki sert düşüş Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt üretim maliyetlerini de aşağıya çeken ana unsur oldu.  USK İLE BİRLİKLERİN ÜRETİM MALİYETLERİ BİR BİRİNİ TUTMUYOR! Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt üretim maliyetleri ile birliklerin yaptığı maliyet hesaplarının örtüşmemesi sektörde büyük bir belirsizliğe neden olurken, bu belirsizlikte ülke hayvancılığına büyük zarar veriyor. ]]> Wed, 27 Sep 2023 16:18:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQdA4blHHG4mgaB2UxGNFpJ https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQ1SrgjBRnGzuGkz6RCC25z Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ucuz ve hileli gıda üretimini artırırken, halk sağlığını tehlikeye atan firmalar ise Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 18 aydır ifşa edilmeyerek halktan gizleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığın at eşek etine yönelik ağır iddialar karşısında konuyla ilgili kamuoyuna bir açıklama yapmayarak sessizliğe bürünmesi dikkat çekiyor.  YILDA İKİ DEFA YAYINLANMASI GEREKEN TAĞŞİŞ LİSTESİ 18 AYDIR VATANDAŞTAN GİZLENİYOR! Tarım ve Orman Bakanlığı, teamüllere göre yılda en az 2 defa yayınlaması gereken gıdada taklit ve tağşiş listesini 18 aydır yayınlamayarak, hileli gıda üreten firmaları halktan ve kamuoyundan saklaması tepkilere neden oluyor.  BAKANLIĞIN DENETİMLERİNDE AT EŞEK ETİNE YÖNELİK TESPİTLERDE BÜYÜK ARTIŞ!  Yaşanan hayat pahalılığından dolayı hileli gıda üretimlerinde ciddi artışların olduğu kaydedilirken, Bakanlığın yaptığı denetimlerde de özellikle at ve eşek eti kullanımına yönelik tespitlerin arttığı kaydediliyor. Kamuoyunda hileli gıdalara yönelik endişe giderek artarken, Bakanlığın halk sağlığını tehlikeye atan firmaları ifşa etmemesi, durumu daha da vahim hale getiriyor.  Milli Gazete, 19 Eylül’de ‘Ne yediğimizi bilmiyoruz’ manşet haberi ile vatandaştan 18 aydır gizlenen denetim sonuçlarıyla ilgili skandalı gündeme getirirken, Tarım ve Orman Bakanlığının at, eşek eti iddialarına sessiz kalarak, kamuoyuna hiçbir açıklama yapmaması hileli gıda üretimine yönelik endişeleri daha da artırdı.  İBRAHİM YUMAKLI, KENDİSİ İLE ÇELİŞİYOR! Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hileli gıda üreten firmalara göz açtırmayacaklarını ve yasalar çerçevesinde gerekli yaptırımları uygulamaya devam edeceklerini belirtirken, söz konusu denetim sonuçlarının milletten gizlenmesi gıda denetimlerinde yaşanan çelişkiyi ortaya koyuyor.  HİLELİ GIDA ÜRETEN FİRMALARIN İFŞA EDİLMEMESİ GIDADA ETKİN BİR DENETİMİ ORTADAN KALDIRIYOR! Bakanlığın gıda denetimlerinde tespit ettiği hileli gıda üreten firmaları ifşa etmeyerek, ‘milletten gizlemesi’ gıdada etkin bir denetimi de ortadan kaldırıyor.   ]]> Wed, 27 Sep 2023 15:06:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQ1SrgjBRnGzuGkz6RCC25z https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTiAn-bbKBnwv9M7fKGWt0o Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından, 'Tarımın Kalbinden Dünyaya: Antalya Tarım Zirvesi' adlı toplantı düzenlendi. Açılışta konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, miras kalan tarla, toprak ve bağların 2 yıl boyunca ekilmediği takdirde kiralanacağını söyledi. DİJİTAL KİRALAMA YÖNTEMİ Uzun yıllar 'Atıl tarım arazileri ekilsin', 'Boş arazi kalmasın' gibi söylemlerin yaygın kullanıldığını anlatan Gizligider, şunları kaydetti: "Neticede özel mülkiyet hukuku var. Bu kapsamında, kardeşler farklı illere gitmiş bir şekilde anneden, babadan, kalan tarla, toprak, bağ var ama mülkiyet, miras hukuku cilveleriyle bunları işleyemiyoruz. Buna dair uygulama yaptık. 5 Nisan 2023 itibarıyla tarih başladı.  2 yıl içerisinde herhangi bir toprak parçası işlenmiyorsa, kiraya vermiyorsa, kendi üretmiyorsa, herhangi bir sebeple işlenmiyorsa bir yöntem belirledik. Önce o toprağı en yakın yerleşim yerinden başlamak üzere hane hane büyüyerek dijital kiralama yöntemiyle kiralayacağız.  O toprakları üretime kazandıracağız. Onun da kazancı kişi ya da kişilerin banka hesabına yatırılacak. Kişiler de para kazanacak. Boş arazilerimiz kalmasın istiyoruz."]]> Tue, 26 Sep 2023 17:45:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTiAn-bbKBnwv9M7fKGWt0o https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTpiNZnMDcBPLb9ICM-PHur Göreve gelen her Tarım Bakanı, tarımsal desteklerin yönlendirme etkisini artırarak, sadeleştirilmesine yönelik vaatte bulunmasına rağmen nedense bu sadeleştirme bir türlü hayata geçirilemiyor. VAHİT KİRİŞÇİ DÖNEMİNDE BAŞLATILAN ÇALIŞMA YUMAKLI DÖNEMİNDE TAMAMLANMIŞTI! Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, Vahit Kirişçi döneminde tarımsal desteklerin sadeleştirilmesine yönelik bir çalışma başlatılırken, bu çalışma Yumaklı döneminde tamamlanarak sonuçlandırılmıştı. Ancak 15 Eylül’de Resmi Gazetede yayımlanan 2023 yılı tarımsal destekleri yine eski sistem üzerine açıklanmıştı.  BAKAN YUMAKLI'DAN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMA! Tarımsal desteklerin sadeleştirilmesine yönelik verilen vaatlere rağmen, bu sadeleştirmenin bir türlü hayata geçirilmemesi dikkat çekerken, Bakan Yumaklı’nın bugün NTV canlı yayınında bu konuyla ilgili çelişkili açıklamalarda bulunması dikkat çekti.  Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, NTV canlı yayınına katılarak Ahmet Ergen’in sorularını cevaplandırdı. Yumaklı, tarımsal desteklerin sadeleştirilmesine yönelik bir soruya karşılık şunları kaydetti: “Şuanda biz desteklerle alakalı yeni bir metodoloji üzerinde çalışıyoruz. Desteklerin yönlendirme etkisini oluşturmak gerekiyor. Üretim için sürdürülebilir bir üretim yapmanız gerekir. Yapmış olduğunuz bu üretimin verimli bir üretim olması gerekir. Bu ürettiğiniz ürünün kaliteli olması gerekir. Bunları kayıt altına almanız gerekir. Ve daha sonra da tarımsal yatırıma dönüştürmeniz gerekir. Bütün bu sürece etki edecek bir destekleme mekanizmasını çalıştırmanız gerekiyor. Desteklerin etkisiyle ilgili hem desteği veren devlet mekanizmasında hem de destekleri kullanan üreticilerde oluşan soru işaretleri, burada bununla ilgili bir güncelleme zorunluluğunu ortaya koymuştur" ]]> Tue, 26 Sep 2023 16:53:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTpiNZnMDcBPLb9ICM-PHur https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTY5HCAvfkufnKSkciKEY1s Tarım ve Orman Bakanlığı ve IFAD tarafından finanse edilen ve Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, hayvan yetiştiricilerinin yüzünü güldürecek bir projeyi uygulamaya soktu. Yetiştiricilerin birim alandan daha çok kazanması ve birim hayvandan daha fazla gelir elde etmesi amacıyla yürütülen ‘Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi’ çerçevesinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricilerine yönelik yüzde 70 hibeli taşınabilir güneş enerjili sistem desteği sağlanacak. Bu yıl hayata geçirilen proje çerçevesinde Çankırı'da faaliyet gösteren hayvan yetiştiricilerin daha modern ve elektrik sorunu yaşamayacağı bir alanda hayvan yetiştirmeleri amacıyla harekete geçirildi. Proje çerçevesinde destek almak için başvuruda bulunan çiftçilerden yaklaşık 15-20'sine destek sağlanmasına karar verildi. Yapılan sözleşme çerçevesinde yüzde 70 hibeli olarak yapılacak güneş enerjili sistem, çiftçinin elektrik imkanının olmadığı yayla ve meralarda elektrik ihtiyacını ortadan kaldıracak ve yaşamanı kolaylaştıracak şekilde planlandı. Projenin ilerleyen süreçte daha çok çiftçinin yararlanması için geliştirilmesi hedefleniyor. ZORUNLU İHTİYAÇLAR İÇİN ÜRETİCİLERE ENERJİ DESTEĞİ Projeyle ilgili bilgi veren Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, “Bakanlığımız çiftçilerimize, yetiştiricilerimize birim alanda daha çok üretmeleri, birim hayvandan daha çok kazanç elde etmeleri için hem maddi olarak hem de ayni olarak destek vermekte. Müdürlüklerimiz sayesinde vatandaşın, bilgi, becerilerini arttırmak ve daha çok kazanmasına dönük daha çok projeler yapmaktayız. Tabii biz hem bireysel olarak hem de vatandaşımızın, ihtiyacı olan başta makine ekipman olmak üzere, yetiştiricilik esnasında gerek hayvansal üretimde gerekse de bitkisel üretimde geliştirici projeler yaparak ufuklarını açmaya dönük projelerde yapmaktayız. Bu projelerden birisi de hayvancılık yapan çiftçilerimize gerek küçükbaş gerek büyükbaş, gerekse arı yetiştiricilerimiz, merada, ovada ağılının ve ahırının dışında yapmış olduğu yetiştiricilikte kendi evlerinde gibi rahat olmaları ya da teknolojiden faydalanmaları, ihtiyaçlarını gidermeleri açısından ihtiyaç duyduğu elektriği karşılayacak bir sistem düşündük. ‘seyyar güneş enerjisi sistemi’ adında bir proje kurguladık. Küçük römork içerisinde dağda yetiştiricilik yapan vatandaşımızın en azından televizyon seyredebileceği, küçük buzdolabını çalıştırabileceği, birkaç lamba yakabileceği, telefonunu şarj edebileceği ve bu tür elektriksel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir sistem kurguladık" dedi. ÜRETİCİLERİN TALEPLERİ ALINDI Vatandaşların projeye yoğun talep gösterdiğini belirten Düzgün, "Şartnamesini hazırladık, ihaleye çıktık ve vatandaşlarımızdan talep aldık. Çok talep geldi. Tabii biz bunu hem deneme maksatlı hem vatandaşlarımıza bu işin olabileceğini göstermek için yapıyoruz. Çankırı çiftçisini bu anlamda yaşamını kolaylaştırabilmesi adına yaptığımız için yaklaşık 2.5 milyonluk bir kaynakla bu projeyi başlattık. Tahmini 15-20 adet yetiştiricimizin bu projeden faydalanmasını sağlayacağız. Yüzde 70 hibeli, yüzde 30’unun ise kendisi karşılayacağı bir proje yaptık. Projeyi tamamladık. Yetiştiricilerimizin taleplerini aldık. İlerleyen süreçte alım yapıp kontrollerden sonra faaliyete geçireceğiz. Şimdiden hayırlı olsun. Projenin desteklemesinde başta Bakanlığımız yetkilileri olmak üzere Sayın Valimize ve projede emeği geçen personellerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.]]> Tue, 26 Sep 2023 00:06:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTY5HCAvfkufnKSkciKEY1s https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTbRK5tJo5D8Cxhxzpi7FpJ TARIMDAN HABER ÖZEL / Ticaret Borsaları ve TÜRİB, geçtiğimiz hafta işlem gören buğday, arpa ve mısır fiyatları belli oldu. 15 ticaret borsasının ortalama verilerine göre ekmeklik buğday haftayı 7,245 liradan, makarnalık buğday 8 bin 850 liradan, arpa 5 bin 800 liradan ve mısır ise 5 bin 400 liradan kapattı.  Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nda (TÜRİB) ise hububat fiyatları haftayı, ekmeklik buğday 7 bin 28 liradan, makarnalık buğday 8 bin 770 liradan, arpa 5 bin 700 liradan ve mısır ise 5 bin 600 liradan kapattı.  MAKARNALIK BUĞDAY FİYATI ARTTI ARPA VE MISIR FİYATI DÜŞTÜ 15 ticaret borsasının bir haftalık fiyatları karşılaştırıldığında hububat piyasasında fiyatlarda bir değişiklik olmadığı görülüyor. Makarnalık buğday fiyatları bir önceki haftaya göre tonda 500 lira yükselirken, arpa fiyatları ise 35 kuruş düştü. Ekmeklik buğday fiyatı ise tonda 100 lira yükselirken, mısır fiyatları ise 50 kuruş düştü. Dünya fiyatları iç piyasada hububat fiyatlarını da baskılarken, çiftçinin ürününü geçtiğimiz yıla göre zararına sattığını gösteriyor.   Ticaret Borsaları ve TÜRİB, 25 Eylül güncel hububat fiyatları…  TİCARET BORSALARI  HAFTANIN SON GÜNÜ (22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.245, Makarnalık Buğday 8.858, Arpa 5.796, Mısır 5.393, Yulaf 4.817, Çavdar 4.715. SON BİR HAFTALIK (18-22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.166, Makarnalık Buğday 9.061, Arpa 5.774, Mısır 5.533, Yulaf 4.682, Çavdar 4.796. SON BİR AYLIK (01-22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.098, Makarnalık Buğday 8.815, Arpa 5.771, Mısır 5.584, Yulaf 4.681, Çavdar 5.082. TÜRKİYE ÜRÜN İHTİSAS BORSASI (TÜRİB)  HAFTANIN SON GÜNÜ (22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.028, Makarnalık Buğday 8.772, Arpa 5.714, Mısır 5.614, Çavdar 5.150. SON BİR HAFTALIK (18-22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.093, Makarnalık Buğday 8.877, Arpa 5.644, Mısır 5.578, Çavdar 5.150. SON BİR AYLIK (01-22.09.2023) Ortalama Fiyatlar TL/TON Ekmeklik Buğday 7.181, Makarnalık Buğday 8.594, Arpa 5.656, Mısır 5.560, Yulaf 5.250, Çavdar 5.155.]]> Mon, 25 Sep 2023 13:22:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RTbRK5tJo5D8Cxhxzpi7FpJ https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RT74UyJESD5sDHgrmwRGUK6 Yazmak için umut taşımak gerek! Tarım ise, döne döne aynı konuların/sorunların gündem olduğu ve milim mesafe alınamayan memleketin bir müzmin meselesi.  Neden?  Bu sorunun cevabı artık iş bilmezlikle, beceriksizlikle hatta ahmaklıkla bile izah edilemez hale geldi.  Bu seçeneklerin dışında artık bir tahmin edilenin ötesinde bir gerçeklik/neden var. Birinci olarak politika koyucuların ve uygulayıcıların öncelikleri ve konuyla alakalı algıları bu alanda ciddi, kalıcı çözümlemeler üretilmesine imkan vermiyor.  İkinci olarak 50 yıllık periyota baktığımızda ülke tarımının çizilen bir çizginin ötesine çıkmamasını esas alan bir kasıtlı tutum ve organizasyon bu alanda inkişaf sağlayacak adımların/adamların atılmasına bilinçli ve sistemli bir şekilde mani oluyor.  Yine de bir kez daha yazmak gerekiyor, Allah’tan yana olan umudumuzla… STRATEJİK ALGI, AKIL ve EYLEM GEREK TGH (tarım, gıda ,hayvancılık)  meselesi bir avuç köylüyü ilgilendiren 3. Dereceden bir mesele değildir.   Tarım meselesi stratejik hayati bir meseledir ve gittikçe önemi artmaktadır. Işıklı salonlarda lafla peynir gemisi yürütme toplantılarında ezbere konuşmalarda bunu tekrarlamaktan vazgeçip gerçekten bu konuda kafa patlatmanız ve bir şeyler yapmanız gerekiyor. Kriz anında (ki dünya artık sürekli bir kriz kuşağında) 100 milyonluk bir ülkeyi 3-5 gemi gıda ile doyuramazsınız. COGRAFYA BİLGİSİ ve BÖLGESEL ÜRETİM,TİCARET, SİRKÜLASYON BİLGİSİ GEREK  Önünüze fiziki eski dünya (Asya,Afrika,Avrupa) haritasını alıp öncelikle TR’nin yerine (jeostratejik konumuna), Ankara merkezli 5 bin km’lik bir daire çizdiğinizde içinde kalan coğrafyaların iklimlerine, tarımsal potansiyellerine ve ticaretine bakmalısınız. Ve göz ile izan sahibi iseniz dünyanın merkezinde olduğumuzu görerek ona göre planlama ve organizasyon yapmalısınız. DATALARIN TOPLANMASI, YORUMLANMASI, POTANSİYELLERİN KEŞFEDİLMESİ VE PLANLAMA YAPILMASI GEREK Öyle masa başında siyasetin ve bürokrasinin keyfine göre manipüle edilmiş  bilgilerle değil gerçeklerle yüzleşerek ülkeyi ve potansiyellerini yeniden keşfetmelisiniz. Köyleri boşalmış, çiftçi yaş ortalaması 60’ın üzerine çıkmış, yabancı/göçmen/mülteci olmadan hemen hemen hiçbir TGH faaliyetini yürütemeyen ve eseriniz olan çöküşü görmelisiniz. Ve sahici tedbirler almalısınız. TOPRAK REFORMU, TARIM ARAZİLERİNİN MUHAFAZASI/KULLANIMI, TARIMSAL ÜRETİM MODELLERİ KONUSUNDA RADİKAL REFORMLAR YAPILMASI GEREK Öyle 20-30 dönümlük arazilerde evcilik oynar gibi çiftçilik yapma devri geçti. Çiftçinin/Vatandaşın hiç hoşuna gitmese de 3-5 senede bir köyde değil bütün bir ülkede ve çok daha hızlı toprak reformu yapmalısınız. Elde kalan tarım arazilerini korumanın bir çaresini bulmalısınız, belki biliyorsunuzdur beton rant getirir ama yenmez. Ve yeni bir üretim modeli/organizasyonu yapmalısınız dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok kulağınıza hoş gelmese de yüksek teknoloji ve makine ekipman desteğinde  komünizmin kolhoz uygulamasını revize edip hayata geçirmelisiniz.  KÜRESELLEŞMENİN SAĞLADIĞI BÜYÜK TGH ALANINDA TİCARİ DÖNGÜSÜ TAHLİL EDİLMESİ VE ÜLKENİN PAY ALMASI GEREK Dış ticaretten korkmayın ve fırça korkusuyla ülkenin sattığı 8-10 kalemin ihracatına yasak koymayın. Zaten yaşlı maşlı elinde bir avuç çiftçi kalmış bırak onlarda ihracatla para kazansın ki bu işe devam etsin. Binlerce TGH kaleminden 3-5 de varsın pahalı olsun ne var bunda arkadaş!.. Bu durum hiçbir şeyi üretemeyen, her şeyi ithal eden, dışa bağımlı olmaktan çok daha iyidir. İhracat yasağı koymak yerine oturun masa başına bilgi/bilişim çağının nimeti dataları inceleyin  doğru düzgün planlama ve teşvik yapın. Size 40 senedir bir yağlı tohum ve yem hammaddeleri meselesini çözememenin utancı yetmez mi? Kanada’dan Avusturalya’dan Güney Amerika’dan bu ülkeye  ve burnumuzun dibindeki ülkelere TGH ürünleri satılırken bizim bu büyük pastadan üretimi ve ihracatı artırarak pay almamamız sizi üzmüyor mu?  TGH ALANINDA TİCARET,SANAYİ,LOJİSTİK, DEPO, MAKİNE EKİPMAN ALTYAPISINI GÜÇLENDİRMEK GEREK Şüphesiz ki üretim en önemli başlık  ama bu üretimin nihai faydayı sağlaması için  uygun yöntem ve ekipmanlarla verimli/düşük maliyetli bir şekilde yapılması, ürünlere doğru ve uzun bir depolama süreci  sağlanması, hızlı ve sağlıklı düşük maliyetli lojistik imkanlarının kullanılması, TGH ürünlerinin yüksek teknolojik kullanan rekabetçi sanayi süreçleriyle katma değerli bir hale getirilmesi ve müthiş ticari potansiyelimizin desteklenerek onların elinden bütün dünyaya ulaşması/satılması sağlanmalıdır.   Yönetsel beceriksizliğin doğurduğu devlete yeniden marketçilik  yaptırmaktan öteye vizyon genişletilmelidir.  TGH ALANINDA ÜRETİM SÜREÇLERİ İÇİN NİTELİKLİ ELEMAN YETİŞTİRİLMESİ/İSTİHDAMI GEREK Memleketin köy ve kasabalarına kadar üniversite/fakülte/yüksekokul açmak sonrada bunlarla “bacasız fabrika” diye övünmek son 40 yılın en büyük hatasıdır. Hani üniversitelerde üniversite olsa…Latin Amerika ve Afrikadan perişan ülkelerin 3-5 üniversite ile girdiği ilk 500’e en son 2021’de  girmişiz. Bilim merkezi değil, akademik paye ve diploma imalathanesi. Ülkenin TGH üretimi herkesin öfkeli olduğu Suriyelilerin, Afganların eline bakıyor. Niye çünkü genç nüfusumuzun hepsi (0 puan alan 100 bin de dahil) üniversite okuyorlar. Abisi hepsi diploma alıp 3-5 KPSS denemesinden sonra ağa paşa olacaklar bir masa başına kurulup emirler yağdıracaklar. Onların köyde, tarlada, tapanda , sanayi de ne işi var. Onlar akşama kadar sosyal medyadan duyarlılık kasıp, zottirik fenomenleri takip edip KPSS hazırlanacaklar.   TGH politika koyucuları bu üniversiteleri kapatmaya gücünüz yetmez, hiç olmazsa bunların bir kısmını TGH alanında nitelikli eleman yetiştirecek  mesleki eğitim okullarına çevirin.   Sakın haaaaa…gidipte veteriner hekim, ziraat mühendisi yetiştirmeyin. Bu ülkede tarlada izi olmayan, ahırda üzerine ahmın bulaşmamış  yüzbinlercesi zaten var.  Uzun lafa gerek yok ve zaten bu memlekette laf kalabalığından geçilmiyor. Memleketin ortaya irade koyacak, akıllı, çalışkan ve en önemlisi iş yapacak/yaptıracak insanlara ihtiyacı var. Ve siz ülkenin bu konuda makus talihini değiştirecek neden bu insanlardan biri olmayasınız. Vesselam…]]> Mon, 25 Sep 2023 11:30:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RT74UyJESD5sDHgrmwRGUK6 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSFNoSSorzRe7DXWBZfdr71 ***Bugün, Albert Einstein’in bir sözüyle başlayalım;  ***Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir”. -----Konuya geçmeden önce geçen haftalarda gündemde olan konularla ilgili uyarılarım olacak. ***Bilim ışığında yapısal reformlar yapılmadan ekonomi ve tarımda başarı gelir mi? **Limon, üreticide 3 TL, Halde 4 TL ve Markette 18-24 TL!!!! ***Faiz yükseliyor, dolar düşmüyor!!!!! **Petrol fiyatları yükseliyor!!! ***At, eşek eti yiyor muyuz??? **Maliyetinin altına düşen, yeterince kar elde edilemeyen tarımsal üretimin sorunları nasıl çözülecek? ***Ekonomide başarı deniyor ama bir türlü büyüyemiyoruz!!! **Şap hastalığının nedeni bir türlü önlenemeyen kaçak giren hayvanlar olabilir mi? Önlenirse kaçak giriş yapılan bölgelerde bozulan ekonomi daha da kötüye gider mi? ***Çiftçimizin ucuz kredi alma ve bunu tekrar ödeme şansı kaldı mı??? **TÜİK’e göre tarımda girdi fiyatları artıyor. Ürün fiyatları da artar mı? ***Tarım politikamız var mı? Tarım politikamızla OVP, Üretim Planlamamız uyumlu olmak zorunda değil mi? **Üretim planlamamızı, 2001 yılının verileriyle belirlemek mümkün mü?  ***Döviz, enflasyon ve maliyet nereye gidiyor??? **Tarımda bir belirsizlik var mı? Bunun nedeni ekonomideki belirsizlik olabilir mi?   -----Orta Vadeli Program ile ilgili birçok sorular soruldu. Bunların cevabı 2025 yılının başında mutlaka verilmelidir. Geçmişte hiçbir zaman cevap verilmedi. Programda bulunan şu konularda hedefe ulaşıldı, şu nedenlerle ulaşılamadı veya hedeften şu nedenlerden vazgeçildi denilmelidir.… Bu hafta OVP unuttuk. Acaba Tarım ve Orman Bakanına, 15 Eylül 2023 Tarihli ve 32310 Sayılı Resmî Gazete 1. Mükerrer sayısındaki 2024-2026 Dönemi Yatırım Programı Hazırlıkları ile İlgili 2023/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ve Tebliğden (2024-2026 Dönemi Bütçe Çağrısı ve Eki Bütçe Hazırlama Rehberi) bilgi verildi mi? OVP’nin devamıdır. Bakanlıkta sadece bütçe hazırlayanlar bu konuyu bilirler. Örneğin 2024 yılında zorunlu haller dışında yeni proje alınmayacak denmektedir. Buna çoğu kez uyulmaz. Yeni projeyi alt proje olarak alırlar, programda görülmez. Tarım ve Orman Bakanlığının yatırım programında 20-25 yıllık projeler var. Buda dikkati çekmesin diye her yıl sadece başlangıç ve bitiş tarihleri değiştirilir. Yeni proje olarak kabul edilir!!!! Bu projelerin etüdünü, fizibilitesi görende kalmamıştır. Ülkemiz ekonomisine katma değeri olmayan projeler iptal edilmeli, bu ödenekler katma değeri olan ve devam eden projelerde kullanılmalıdır. -----Yıllardır söylenen üretim planlamasının 2023 yılına kadar mevzuatı ve yasal dayanağının bulunmadığı ortaya çıktı. Buna birde devrim dediler. İnsan biraz düşünür. Yirmi yıldır kimsenin aklına neden gelmedi? Tarımdaki sorunlar üretim planı olmadan çözülür mü? Çözülmedi, üstelik tarımdaki sorunlar artarak bugüne geldi. Yasal dayanağı önce kanunda sonra yönetmelikte yer aldı.  Şimdi üretim planı hazırlanıyor. Ne zaman bitecek? Ne zaman uygulamaya girecek? Ne zaman sonuçları görülecek?  -----Genel tarım sayımı için, "Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile TÜİK arasında genel tarım sayımı yapılmasına ilişkin protokol imzalanmış. Tarımla ilgili karar verenleri uyarayım. Bu tarım sayımı çok önemlidir. Veriye değil, doğru ve güvenilir veriye ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle bu iş çok ciddiye alınmalı ve sıkı bir disiplinle götürülmelidir. Arı ve kovanın sadece resimlerini görenler ilin ortalama kovan başına alınan verimi 20 kg değil 6 ilçenin toplamı olan 120 kg bile yazabilirler. Zamanında TÜİK’te tespit etmiş ve düzelttirmiştim. Ege Denizinin kıyılarında bulunan küçük bir ilçemizde 54 ton elma üretimi bulunuyordu. Elma için iklimin önemi de bilinmiyordu. Biri yazmış, artırılarak 54 Tona gelmişti. Kısaca bu konuda çalışanlar mutlaka eğitimler almalıdır. Konunun uzmanı olmalı, istatistik bilmelidirler. Hatta bugünkü rakamlardan daha düşük sonuçlar çıkarsa saklanmamalıdır.  Gerçek neyse o olsun. Yatırımcı buna göre yatırım yapsın. Yorucu bir iştir. Bu konuda çalışan personele iş bitiminde bir maaş ikramiye verilmelidir. ***Ayrıca şu soruyu mutlaka soralım. En son tarım sayımı 2001 yılında yapıldı. Her 10 yılda bir yapılması gerekirken neden 2023 yılına kaldı. Ülkemizin tarımı 22 yıl önceki verilerle nereye gelecekti? Geldiği yerde bellidir. Ayrıca istatistik için taşrada şunu söylerler. En iyi istatistikçi masada en iyi atandır. Siz bu konuda çalışan personelinize önem vermez, gerekli aracı zamanında hazır etmez ayrıca tarım sayımının önemi bilmezseniz, masa başında istatistik evrakları doldurulur.  ***Bu konuları her yerde devrim yaptık, Türkiye Yüzyılını, üretimin ve üreticinin yüzyılı yapacağız ifadeleri ile açıklamak ne kadar doğrudur? Bunlar bizim yıllardır bekleyen, bekletilen sorunlarımız değil mi? Nedense bu slogan, spot gibi cümleler seçimlere giderken, ülkemizde daha çok duyuluyor. Seçimden sonra unutuluyor… -----Bunun yerine gelişmiş ülkeler gibi tüm tarımsal işletmelerde Tarım 4.0’ı yaşamak önemli olmalıdır. Biz tarımsal işletmelerimizin hangisinin “Tarım 1.0, 2.0 veya 3.0’da olup olmadığını bilmiyoruz. Herkes bir Tarım 4.0 ile propaganda ve reklam yapmaya çalışıyor. Bir ülke Endüstri 4.0 yakalamadan Tarım 4.0’dan bahsedebilir mi? Bu konuda bir politikamız, doğru ve güvenilir verimiz yok. Daha önemlisi alt yapımız (internet hızı, bant genişliği…) yeterli değildir. Yukarıda değinmiştim. Ülkemize katma değeri olmayan yatırım programında bulunan tarımsal projelerin ödenekleri buralarda yani akıllı ve kaliteli yapılacak projelerde kullanılsa olmaz mı? -----Sık sık duymaya başladık; “İklim Mültecisi, İklim Göçmeni veya Çevresel Göçmen”.. ***Sorunun farkında olmayan duyarlı olabilir mi? Aslında iklim değişikliği sadece bizim sorunumuz değildir. İklim değişikliği çevremizi yaşamımızı değiştiriyor.  **Küresel ısınmanın neden iklim değişikliği sonuçtur. **Bilim insanları bugün, yaşadığımız durumları, nelerle karşılaşacağımızı bizi nasıl günlerin beklediğini anlatıyorlar. Okumuyoruz, araştırmıyoruz ve paylaşmıyoruz. Tedbirleri sıralıyorlar. Yaşanabilecek bir dünyamızın kalmayacağını belirtiyorlar. Biz ne yapıyoruz? Dünyamızın ekolojik durumu bozuluyor. Ne tedbir alıyoruz? Arılarımız yok oluyor. Bilinçsiz daha fazla zirai ilaç kullanıyoruz. Küresel ısınma devam edecek. Bizim de katkımızla felakete, daha hızlı gidiyoruz. Bu hızı azaltmamız için katkımız ne oluyor? Gün mücadele günüdür. Özellikle ilgili otoriteler bir yandan düzenleme ve denetleme görevlerini yerine getirirken dünyamızın bu sorunu ile hepimizin mücadele içinde olmamız gereklidir. Sera gazları salınımda kim rol oynuyorsa onun sorumluğu daha fazladır. Dünyayı en çok kirleten fosil yakıtlardır. ABD bunu en fazla kullanmaktadır. Fosil yakıtta son 19 yılda artış % 65’ dir. Kullanım hızında düşme bulunmamaktadır.   2030 yılında küresel ısınmada hedef 1,5 derecelik artış da kalmaktır. Ancak her yıl fosil yakıtta yüzde 120’lik artış öngörülüyor. Bu böyle devam ederse göçmek için başka gezegenler aramak zorunda kalacağız.  İklim değişikliği, ekosistem, tarım, taşıma, iklim göçleri ve sağlık alanlarına olumsuz etki ediyor. Su savaşlarına zemin hazırlıyor.  ***Dünya ısınırken bizde yanmayalım. Atmosferdeki karbondioksiti azaltmalıyız, karbon ayak izimizi şimdi azaltmaya başlarsak, belki 10 yıl sonra karbondioksitin azalmasına etkisi olabilir. ****Ülkelere akıllı liderler, yöneticiler gereklidir. Halktan önce sorunları görmeli ve çözmelidir. İklim değişikliği; -Canlıları derinden etkileyecek sorunlar yaratacak, -Temel ihtiyaçlara erişim zorlaşacak, -Sıcak hava dalgaları, afetler görülecek, -İklim mülteciliği başlayacak, -Hava kirliliğindeki artış nedeniyle, başta akciğer kanseri olmak üzere, diğer kanser türleri ile ani ölümlerin, kalp yetmezliğinin, damar sertliğinin, solunum yolu hastalıklarının ve bunlara bağlı felç vakalarının artışı görülecek, -Su kirliliğindeki artış ve suya erişimin zorlaşması nedeniyle, suyla ve temasla bulaşan hastalıklarda da artış görüleceğini kaydederek, ağır metal kirliliğine bağlı olarak, farklı sistem ve organ kanserleri, solunum ve dolaşım sistemleri hastalıkları, karaciğer ve böbrek işlevlerinde bozukluklara rastlanacak, -Düşük ve yeterli ağırlığa ulaşamamış bebek doğumları görülecek. -2003 yılında Avrupa’da yaşanan sıcak hava dalgaları nedeniyle 30 bin 617 kişinin öldüğünü unutmayalım. -Sıcak hava dalgaları nedeniyle sağlık kurumlarının acil servislerinde aşırı hasta yükü ortaya çıkacak, -Yaşlılar, kalp, beyin, solunum sistemi hastalığı olanlar arasında ölümlerde artış görülecek. ****İklim mültecisi, iklim göçmeni veya çevresel göçmen nedir?  **Küresel ısınma, “iklim mülteciliği” diye bir terimi de ortaya çıkardı. ***Zor koşullarda bulunduğu ortamda ihtiyaçlarını karşılayamayan ve daha iyi koşullarda bir yere göç etmek zorunda kalan iklim mültecileri, gittikleri yerde uyum sorunu yaşayacak. Kültürel çatışma ve buna bağlı yabancılaşma, uyumsuzluk, şiddet, suç oranlarında artış, gelecek belirsizliği ve buna bağlı stres, aşırı kalabalık ve düşük standartta yaşam süren insan sayısının artışı, parçalanmış aileler gibi birçok soruna bağlı olarak, ruh sağlığı sorunlarında da artış görülecek. Bugün geri kalmış bazı ülkelerde görülen açlık sorunu birçok ülkede yaşanacak. Kuraklık, çölleşme, su kaynaklarının azalması, deniz seviyesinin yükselmesi ve tarım olanaklarının kaybı nedeniyle besin maddeleri azalacak. Bu beslenme yetersizliği, açlık ve sağlık sorunları yaşanmasına neden olacaktır. 15 yıl içinde Kilimanjora Dağı’ndaki buz tabakaları tamamen yok olacağı beklenmektedir. Glacier Nationalpark’taki buzulların önümüzdeki 30 yıl içinde tamamen eriyecektir. Andean Buzulunun erimesi ile Peru ve Bolivya’daki su kaynaklarının tehdit altında kalacaktır. Kuzey Kutbu diğer bölgelere oranla iki kat daha fazla ısınıyor. Buzul alanlarında yüzde 20 oranında azalma yaşandı. Buz tabakalarında yüzde 40 oranında incelme yaşanacaktır. Küresel ısınmanın lokal etkileri, iklim değişimi, sıcaklık, yağış ve deniz seviyesinin yükselmesi olacaktır. 2100 yılına kadar deniz seviyesinde 0.8 metre yükselme bekleniyor. Beklenen sıcaklık artışı 4.0 derecedir. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan raporda, 2,4 derecelik bir ısınma sonucunda; Kuzey Amerika’da kum fırtınaları tarımı yok edecek, deniz seviyeleri yükselecek, Peru’da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek, mercan kayalıkları yok olacak, gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30’u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. 5,4 derecelik artışta ise; denizler 5 metre yükselecek, deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak ve dünyanın yiyecek stokları tükenecek. 6,4 derecelik artışta da; göçler başlayacak, yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek. Kadınlar su bulamadıkları için saçlarını kestirecekler. Okyanuslar çölleşecek, kuraklık yaşanacak. Okyanuslardan aktarımla içme suyu elde edilecek, suda yaşayan bazı hayvanlar (kutup ayısı, fok balığı vs.) tırmanacak buz bulamayacaklar, yüzmekten yorulup ölecekler. İnsanlar 50 yaşındayken susuzluktan 85 yaşında gibi gözükecekler. Bebeklerin sakat doğma olasılığı artacak. -----Tarım 4.0 ve dijital tarım olarak da ifade edilen bu yaklaşımlar tarımda dijital teknolojinin kullanımını teşvik ettiği; tarımda verimliliği, dolayısıyla gıda üretimi ve üretici gelirlerini artırırken aynı zamanda da iklim değişikliği azaltım ve uyum hedeflerine daha hızlı ulaştıracaktır. Tedarik zincirleri dayanışmayı hızlandıracak, adil üretim, aracısız tedarik ilişkileri geliştirecektir. ****Projelerde artık bir disiplinlerarası bir yaklaşım söz konusu olmak zorunda kalınacaktır. Ülkelerde artık bir bağımsız bir tarım politikası zorlaşıyor. AB ve küresel politikalar da bu politikalarda etkili olacaktır. ****Özellikle ülkemizde küçük ölçekli tarım işletmeleri korunmalıdır. Tarımda fakirleşmeye ve çiftçilerin yoksullaşmasına ve çiftçiler arasında da eşitsizliğe izin verilmemelidir. ****Tarımın önemi tüm toplumda kabul görmeli, tarımda kriz yaşanmamalı özellikle tarım dışlanmamalıdır. ****İklim krizi yeni nesil mülteciler yaratıyor. -----Soralım; **Ülkemizin hangi bölgelerinde hangi illerimizde iklim krizi nedeniyle yeni nesil mülteciler göreceğiz? Bu konu ile risk planlarımız hazır mı? **Dünyamızda neler oluyor? **Sadece Idalia Kasırgasının, Florida tarımına yaklaşık 400 milyon dolar zarar verdiği söyleniyor. -----Dünyada iklim mültecileri şu anda büyüyen bir sorundur. Devam edeceğim…]]> Mon, 25 Sep 2023 10:45:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RSFNoSSorzRe7DXWBZfdr71 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQFUcJsjsl5C7b9ICM-PHur Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği eski başkanı Osman Türkman, sosyal medya hesabı üzerinden çobanlık desteğinden yararlanma şartları ile ilgili bir paylaşımda bulundu. Türkman, 30 bin liraya çıkarılan sürü yöneticisi yani çobanlık desteğinden kimlerin nasıl faydalanacağını detayları ile anlattı.  İşte 30 bin lira sürü yöneticisi yani çobanlık desteğinin şartları…   30 BİN LİRA ÇOBANLIK DESTEĞİ İÇİN 3 ŞART BULUNUYOR! Çobanlık desteğinin 3 şartı var. Bir tanesi işletme olacak ve bu işletmede en az 100 tane anaç koyun veya keçi olacak. İkinci şart sürü yöneticisi yani çobanlık sertifikasına sahip olunması gerekiyor. Üçüncü şart ise içinde bulunduğunuz yani desteklemeye müracaat ettiğiniz yıl ara vermeden en az 5 ay çobanlık sigortasının yatırılması gerekiyor.  İŞLETME ŞARTI NEDİR? Birinci şartta işletmeniz olacak ve içinde 100 tane anaç koyun keçi olacak. Bu işletme şahsımıza ait olabilir, anne babamıza ait olabilir veya birinin yanında çalışıyorsanız bir işverene de ait olabilir. Bu işletme Bakanlık sistemine kayıtlı olması gerekiyor. Müracaat tarihi itibariyle de o işletmede en az 100 tane anaç koyun keçi olması lazım.  Peki, köy sürülerini otlatan çobanlar desteklemeden faydalanabilir mi?  Evet bunlarda desteklemeden faydalanabilir. Ama desteklerden faydalanabilmeleri için mevcut sürü en az iki işletmeye ait olması gerekiyor. Çünkü köy sürülerinde bir işletmede en fazla 99 hayvan bulunabiliyor.  İkinci şartta, sürü yöneticisi sertifikası yani çobanlık sertifikası. Çobanlık sertifikası nereden alınır? İl/İlçe tarım müdürlüklerine müracaat edilerek bunların vereceği kurslardan, koyun keçi yetiştiricileri birliklerine müracaat edilerek bunların vereceği kurslardan ve halk eğitim merkezlerine müracaat edilerek bunların vereceği kurslardan alınabilir.  Üçüncü şart ise destek başvurusu yapılacağı dönem. 2023 yılı sürü yöneticisi desteğine başvuru yapılacaksa, 2023 yılı çobanlık sigortasının aralıksız 5 ay üst üste yatırılması gerekiyor. Desteğe müracaat esnasında da çobanlık sigortasının yatırıldığına dair gerekli evrakların sunulmalı.   SÜRÜ YÖNETİCİSİ DESTEĞİNE BAŞVURULAR NE ZAMAN YAPILIYOR? Başvurular genellikle Aralık ayının başında başlıyor. İl ilçe tarım müdürlüklerine başvuru yapılması gerekiyor. ]]> Sun, 24 Sep 2023 19:31:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQFUcJsjsl5C7b9ICM-PHur https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQk5iXHitqccQp41t9tiERU TARIMDAN HABER ÖZEL / Vahit Kirişçi döneminde sudan sebeplerle Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayyum atanarak Birlik Başkanı Osman Türkman görevden alınırken, Bakan Yumaklı’nın Bakanlık müfettişlerinin birçok yolsuzluk tespit etmesine rağmen İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine yönelik kayyum kararını geri çekmesi, Bakanlık kararlarındaki çiftçe standartı gözler önüne serdi. BAKANLIK MÜFETTİŞLERİ BİRLİKTEKİ YOLSUZLUKLARLA İLGİLİ KABARIK BİR DOSYA HAZIRLADI! Gelen şikayetler üzerine Bakanlık Müfettişleri İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine yönelik yaptığı denetimlerde bir çok yolsuzluk tespit etti. Müfettişler, mevcut birlik başkanı Ahmet Kocaağa’nın oğlu olan AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Mehmet Kocaağa’ya birlik imkânları ile yönetim kurulunun yetkilerini kullanarak imtiyaz sağladığını belirlerken, Kocaağa’nın birlikten bedelsiz olarak 15 baş buzağının verildiği, bunlara ilişkin hiçbir yönetim kararı, fatura ve ödeme belgelerinin bulunmadığı, 63 hayvan satın alımı yaptığını söylediği, ancak söz konusu şahsın işletmesinde 78 hayvan hareketi olduğu tespit edildi. YÖNETİMDEN DÜŞÜRÜLEN ERMAN HARAN BU SEFER TİCARİ İŞLETMENİN BAŞINA ATANDI! Diğer yandan Birlik Başkan Yardımcılığına seçilen Erman Haran’ın üyeliği sahte çıkarken, yönetim kurulu üyeliği düşürüldü ancak Haran bu sefer Ahmet Kocaağa tarafından İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Ticaret İktisadi İşletmeye genel müdür yapıldı. BAKANLIK MÜFETTİŞLERİ SÜT VERMEDİĞİ HALDE ERMAN HARAN'A 512 BİN LİRA SÜT AVANSI ÖDENDİĞİNİ TESPİT ETTİ! Bakanlık müfettişleri, Erman Haran’a birlikten 2022 yılında süt vermediği halde 22 adet ve toplamda 512 bin liralık süt avansı adı altında ödeme yapıldığını da tespit etti.    BAKAN YUMAKLI YOLSUZLUK VE USULSÜZ SEÇİMLERDEN DOLAYI KAYYUM ATANMASINA KARAR VERMİŞTİ! Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, birlik yönetim kurulundaki usulsüz seçim ve ortaya çıkan yolsuzluklar üzerine İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine kayyum atanmasına karar vermişti. Gözler, birliğe atanacak kayyum heyetine çevrilmişken, Bakan Yumaklı’nın kayyum kararını geri çektiği ortaya çıktı. BAKAN YUMAKLI'NIN BELGELİ YOLSUZLUKLARA RAĞMEN KAYYUM KARARINI SESSİZ SEDASIZ GERİ ÇEKTİĞİ ORTAYA ÇIKTI! Bakan Yumaklı’nın belgeli yolsuzluklara rağmen kayyum kararını geri çekmesi tam bir skandal olarak değerlendirilirken, birlik yönetim kurulu da bakanlık müfettişlerinin tespit ettiği yolsuzluklara rağmen aklanmış oldu.  BAKANLIK SUDAN SEBEPLERLE GAZİANTEP KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİNE KAYYUM ATAMIŞTI! Diğer yandan geçtiğimiz yıl sudan sebeplerle Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayyum atanarak Birlik Başkanı Osman Türkman ve yönetim kurulu üyeleri görevden alınmıştı. Bakanlık Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayyum atanmasına gerekçe olarak birlik üyelerinin geçmiş dönem aidatlarının alınmaması, birliğin mahkemeye intikal etmiş olan süt işleme tesisinde 11 bin lira peynirin çalışanlar tarafından çalınması ve yine birliğin satış ofisinde bir çalışan tarafından kasadan çalınan 18 bin lira gerekçe gösterilmişti.  BAKANLIK ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ÇALINAN 11 BİN LİRALIK PEYNİRİN PEŞİNE DÜŞERKEN, YÖNETİM KURULU ÜYESİNE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE ÖDENEN 512 BİN LİRAYI İSE GÖRMEZLİKTEN GELDİ!  11 bin liralık peynirin çalışanlar tarafından çalınmasını gerekçe göstererek Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine kayyum atanmasına karar veren Bakanlığın, İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğinde birlik seçimlerindeki usulsüzlük ve birlik yönetim kurulu üyelerine yönelik tespit edilen yolsuzluklara rağmen Bakan Yumaklı’nın geri adım atarak, kayyum kararından vazgeçmesi, Bakanlık kararlarındaki çifte standartı gözler önüne serdi. ]]> Sun, 24 Sep 2023 13:47:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQk5iXHitqccQp41t9tiERU https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQoJ-PSXwi7n2Fk24e89-qg Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2022 verileri ile güncellenen haritaya, flora çeşitliliği ve bitki çiçeklenme dönemleri ile bal ormanlarının da eklendiğini belirterek “Ülkemiz genelinde toplam 962 bin 653 kovan kapasitesine sahip 90 bin 577 hektarlık alanı kaplayan 750 adet bal ormanımız bulunuyor” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal üretimde Türkiye’nin yüz akı sektörlerden biri olan arıcılığın geliştirilmesi, bal üretiminin artırılması ve çiftçinin gelirinin yükseltilmesi için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 2022 TÜİK verilerine göre 8,9 milyon adet kovan varlığına sahip olan Türkiye’de, yıllık bal üretimi 118 bin ton, ortalama kovan başı verim ise 13 kilogram düzeyinde bulunuyor. 2002 yılında 74 bin ton olan bal üretimi, Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmaları sonucu 2022 yılında yüzde 59 artışla 118 bin tona, 4,1 milyon adet olan arılı kovan sayısı ise yüzde 117 artışla 8,9 milyona yükseldi. Bakanlık, önümüzdeki süreçte verimliliği artırmaya yönelik çalışmalar ve projeler üretmeye devam ederek kovan başı verimi daha da artırmayı hedefliyor. Anadolu’nun kendine özgü topoğrafisi, bitkilerin farklı bölgelerde yılın değişik dönemlerinde çiçeklenmesine yol açarak ülkeyi arıcılık açısından uygun bir ekolojiye sahip kılıyor. Bu yönüyle Türkiye, dünya ballı bitkiler florasının da yüzde 75’ine sahip durumda. Çiçek (yayla balı), çam, kestane, kekik, geven, narenciye, pamuk ve ayçiçeği balları Türkiye’nin en önemli bal çeşitleri arasında yer alıyor. Türkiye’de lavantadan pamuğa, narenciyeden rezeneye kadar ticarete konu 24 çeşit bal üretimi yapılıyor. Özellikle Batı Akdeniz ve Güney Ege’de çok önemli çam balı üretim alanları bulunuyor. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90’ı ise Türkiye’de gerçekleşiyor. Ülkede coğrafi işaret almış 26 adet tescilli bal çeşidi bulunurken, 16 bal da başvuru aşamasında tescil almayı bekliyor. Türkiye genelinde toplam 8 milyon 984 bin 676 adet kovan bulunuyor. En fazla kovana sahip 5 il Muğla, Ordu, Adana, Mersin ve İzmir olarak sıralanıyor. Kovan başına en fazla verim Ordu’da gerçekleştirilirken, bu ili sırasıyla Adana, Sivas, Erzurum ve Balıkesir izliyor. En fazla bal üretimi ise Ordu’da yapılıyor. Bu ili sırasıyla Adana, Muğla, Sivas ve İzmir takip ediyor. En fazla arıcılık işletme sayısına sahip il Muğla iken bu ili sırasıyla Sivas, Ordu, İzmir ve Mersin izliyor. Damızlık ana arı üretimi Ardahan, Ankara, Çorum, Artvin, Muğla, Ordu, Ankara, İzmir ve Mersin’de yapılıyor. Kafkas Arısı (Apis Mellifera Caucasica) Ardahan, Artvin ve Ankara’da, Orta Anadolu ekotipi Ankara’da, Muğla Arısı ekotipi Muğla’da, Karadeniz ekotipi Ordu’da, Efe Arısı ekotipi (Apis Mellifera Anatolica) ise İzmir’de üretiliyor. Bununla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığınca Kafkas Arısı ırkı, Efe Arısı ekotipi, Gökçeada Arı ekotipi, Trakya Arı ekotipi, Anadolu Arısı ırkı, Hatay Arı ekotipi ve Yığılca Bal Arısı ekotipi tescil edildi. Ayrıca İzmir’de bir işletmenin 15 bin, Antalya’da 6 işletmenin 620 bin koloni Bombus Arısı üretme kapasitesi bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığınca 2003 yılından bu güne kadar hayvancılık desteklemeleri kapsamında, arıcılığa toplam 1 milyar 12 milyon TL destek sağlandı. Verilen destekler ile arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2022 yılı desteklemesi kapsamında bu yıl 74 bin üreticiye 225 milyon TL desteleme ödemesi gerçekleştirildi. Türkiye Arıcılık Haritası Bakanlığa bağlı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından arıcılığın geliştirilmesi ve bal üretiminin artırılması amacıyla projelendirilen ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen "Türkiye Arıcılık Haritası" uygulaması ile internet üzerinden (https://aricilikharitasi.tarimorman.gov.tr) arıcılıkla ilgili birçok veri ve istatistiki bilgiye ulaşılabiliyor. Ülkemiz geneli ve illere göre ayrı ayrı hazırlanan söz konusu harita, renk skalası ile belirtilmiş üretici sayısı, kovan sayısı, bal üretimi ve kovan başı bal verimini içeriyor. Haritada ayrıca, ülke genelinde üretimi yapılan bal çeşitleri ve bu balların illere göre dağılımı, illerde en çok üretimi yapılan bal çeşitleri, tescil edilmiş coğrafi işaretli ballar, damızlık ana arı üreten iller ve kapasiteleri, damızlık ana arıların ırk özellikleri ve tescilleri, bombus arısı üreten iller ve kapasiteleri de yer alıyor. TARIM VE ORMAN BAKANI YUMAKLI: “TÜRKİYE ARICILIK HARİTAMIZ DİJİTAL BİR REHBER NİTELİĞİ TAŞIYOR” Son düzenlemeyle flora çeşitliliği ve bitki çiçeklenme dönemleri ile bal ormanları ve kapasitelerinin de eklendiği haritada ileriki süreçte gezginci arıcıların konaklama noktalarına da yer verileceğini belirten Yumaklı “Ülkemiz genelinde toplam 962 bin 653 kovan kapasitesine sahip 90 bin 577 hektarlık alanı kaplayan 750 adet bal ormanımız bulunuyor. Haritada yapılan son güncellemeler ile arıcılarımız illerin flora çeşitliliği ile bitkilerin çiçeklenme dönemlerine, bal ormanı alanları ile kovan kapasitelerine ulaşma imkânı bularak arılarını hangi bölgeye, hangi dönemde, hangi çiçek için götüreceklerini belirleyebilecekler. Bununla birlikte harita ‘TarımCebimde’ mobil uygulamamıza da entegre edildi.” ifadelerini kullandı. Yumaklı, bal üretiminde verimliliği artırmaya yönelik çalışma ve projelerinin artarak devam edeceğini dile getirerek “Bal üreticilerimizi her alanda desteklemeyi sürdüreceğiz. Oluşturduğumuz Türkiye Arıcılık Haritası da hem bu alanda faaliyet gösteren paydaşlarımız hem de vatandaşlarımız için dijital bir rehber niteliği taşıyor.” değerlendirmesini yaptı.]]> Sun, 24 Sep 2023 12:39:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQoJ-PSXwi7n2Fk24e89-qg https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQ_kHEZLk3Zv5u9CxXrVx4c Pancar taban fiyatının açıklanmamasından dolayı oluşan tepkileri, çiftçiden ve kamuoyundan gizlemek için fabrikalarda düzenlenen kampanya törenlerine muhalefet milletvekilleri ile bölge belediye başkanları davet edilmeyerek, törenler gizli bir şekilde yapılmaya başlandı.  Burdur Gazetesinden Esma Serttaş Ayaz'ın haberine göre, geçtiğimiz Perşembe günü Burdur Şeker Fabrikası’nın 69. pancar alımı ve işleme kampanyası başlamıştı. Burdur Şeker Fabrikası’nca düzenlenen açılış törenine ise  Şeker Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Açıkgöz, AK Parti Milletvekili Adem Korkmaz, AK Parti İl Başkanı Mustafa Oğuz, Burdur Şeker Fabrikası Müdürü Turan Arslan, Burdur Pancar Kooperatifi Başkanı, fabrika çalışanları ve pancar üreticileri katılmıştı. CHP Burdur Milletvekili ve Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, dün Şeker Fabrikası önüne giderek, yayınladıkları video ile neden Burdur Şeker Fabrikası’nın Alım ve İşlem Kamanyası’nın açılış törenine çağırılmadıklarını sordular. CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut yaptığı konuşmada; Evet öncelikle herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyoruz.  Burdur Belediye Başkanımız Ali Orkun Ercengiz ile beraber Burdur Şeker Fabrikamız’ın önündeyiz. Burdur ne yazık yine üzücü bir tarihi olayla karşı karşıya kaldı. Dün şeker fabrikasının kampanya dönemi başladı. BURDUR BELEDİYE BAŞKANI VE MİLLETVEKİLİ PANCAR ALIM KAMPANYASINA NEDEN DAVET EDİLMEDİ? Normalde yıllardan beri alışık olduğumuz bir törenle başlar kampanya dönemi. Böyle bir törenin alelacele, gizlice yapılmış olduğunu üzülerek ne yazık ki öğrenmiş durumdayız. Bizler ilin Burdur’un Belediye Başkanı, ilin milletvekili olarak böyle bir kampanyanın açılış döneminde niye çağrılmadığımızı, niye haberimizin olmadığını anlam veremiyoruz ve öğrendiğimize göre; Türk Şeker açıklama yapmış. Genel Müdürlüğe demiş ki, ‘hiçbir protokol çağrılmayacak gizlice bir açılış töreni yapıp kapatacaksınız’ denmiş. NEYİ GİZLİYORSUNUZ? Neyi gizliyorsunuz, neyi saklıyorsunuz, neyden çekiniyorsunuz çok merak ediyoruz. Örneğin; Türk Şekerin pancarın taban fiyatını açıklamamasından dolayı mı rahatsızsınız?  Bakın pancar üreticileri, pancarlarını fabrikalara dökmeye başladı. Ne kadarı satacaklarını bilmiyorlar. Üretimde bir düşüklük mü var, bundan mı rahatsızsınız? Bununla alakalı sorumluluk kimde bilmiyoruz ama dünkü alelacele yapılan törene AK Parti’nin milletvekilleri bir şekilde haberleri olmuş çağrıldıklarını bilmiyoruz ama bir şekilde haberleri olmuş. Buranın fabrika müdürü baktı AK Partili Milletvekili burada mı Burdur’un Milletvekilini de çağırması gerekiyor. Burdur’un Belediye Başkanını da çağırması gerekiyor. Biz bu konuşmaları yapıyoruz isek üreticilerimizin yararına yapıyoruz. Tüm Türkiye'deki pancar üreticilerinin haklarını koruyabilmek adına yapıyoruz ve böyle bir uygulamayı bir daha Burdurumuz’da, Türkiye'nin hiçbir yerinde görmek istemiyoruz." dedi.]]> Sun, 24 Sep 2023 10:46:00 +0200 https://api.follow.it/track-rss-story-click/v3/0lY3q0xF-RQ_kHEZLk3Zv5u9CxXrVx4c