Olay, akşam saatlerinde Yunusemre ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 5012 Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Emrah Karataş (29), henüz bilinmeyen bir nedenle annesi Cemile Karataş (55) ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Emrah Karataş, yanında bulunan bıçakla annesini boğazından bıçakladı.

Talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybederken, Emrah Karataş evlerinin bulunduğu 2 katlı binanın çatısına çıkarak kendini boşluğa bıraktı. Ağır yaralanan Karataş, ihbar üzerine olay yerine gelen 112 acil sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Çeşitli suçlardan kaydı bulunan Emrah Karataş’ın hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği bildirildi.

Olay, Denizli’de 21 Ocak 2021 günü Pamukkale ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. İşten evine dönen doğal gaz tesisatçısı Burak Durna (27), aynı dakikalarda işten dönen eşi Seher Durna tarafından kapının önünde kanlar içerisinde bulundu.

Sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı hastanede ameliyata alınan Burak Durna, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılmadı.

İlk başta intihar olduğu düşünülen olayın ardından detaylı inceleme yapan polis ekipleri, Burak Durna’nın pusuya düşürülerek öldürüldüğünü belirledi. Yan binanın 1. katında bulunan boş daireye kapısını kırarak giren şüphelinin rastgele ateş açtığı, zile basıp kapının açılmasını bekleyen Durna’nın ensesi ve omzuna isabet eden kurşunlarla hayatını kaybettiği tespit edildi. Pusunun kurulduğu boş daireye hırsız girmiş süsü veren şüpheli ve şüpheliler, olayın ardından kayıplara karıştı.

BALKONDAN BALKONA ATLADI AMA...

Olaydan önceki 4 ayda 7 kez aracının lastikleri kesilen ancak husumetli olduğu kişilerden şikayetçi olmayan Burak Durna’nın cinayetiyle ilgili aradan geçen 2 yılı aşkın süre sonra sır perdesi aralandı. Denizli’de dedektif gibi iz süren Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın baş şüphelisi Mesut Ü. ve ona yardım ettiği ileri sürülen şüphelilerin yerini Pamukkale ilçesine bağlı Kuşpınar Mahallesi'ndeki bir apartmanda tespit etti.

Operasyon için düğmeye basan ekipler, evin etrafını çevirerek baskın yaptı. Bu esnada polislerin geldiğini gören baş şüpheli Mesut Ü., balkondan balkona atlayarak kaçmaya çalıştığı sırada Cinayet Büro Amirliği ekiplerine yakalandı. Apar topar gözaltına alınan Mesut Ü. ve 6 kişi, ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü.

YÜZLERİNİ SAKLAMAYA ÇALIŞTILAR

Gözaltına alınırken yüzlerini gizlemeye çalışan şüpheliler sessizliğini korurken, şüphelilerden biri ise neden kaçtınız sorusuna "Sana ne" derken, "Pişman mısınız?" sorusunu ise yanıtsız bırakıldı. Olay ile ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor.

Deprem bölgesinde inşa edilecek yeni konutlar için düğmeye basıldı. 6 Şubat depremlerinden 46 gün sonra Afet Konutları için ilk temeller atılıyor. Bugün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla, Kahramanmaraş’ta düzenlenecek törenle, 11 ilde 17 bin 902 konutun temeli eşzamanlı olarak atılacak. Tören alanından temel atılacak noktalara canlı bağlantılar yapılacak. Cuma günü de yine Hatay’da tören düzenlenecek. 2 günde 20 bini aşkın konutun yapımına başlanılması bekleniyor.

Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, depremde büyük yıkımın yaşandığı Gaziantep’in Nurdağı ilçesine dün geldi. Burada afet konutlarının yapıldığı TOKİ şantiyesinde incelemede bulundu. Bakan Kurum’a Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve kurum müdürleri eşlik etti. Burada açıklama yapan Bakan Kurum, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu belirterek, "Depremden sadece 46 gün sonra bir taraftan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderirken, diğer taraftan geçici barınma alanlarının inşasını yürütüyoruz. Diğer taraftan kalıcı konutların yapımı için bilim insanlarımız ve vatandaşlarımızla, depremin ilk anından ile el ele, gönül gönüle duruşu sergilemeye devam ediyoruz. Milletimize söz verdik ve bu sözü tutma adına gece-gündüz çalışıyoruz. Milletimizin başını öne eğdirmeyeceğiz. Devletimiz, güçlüdür. Daha önceki afetlerde olduğu gibi ne yaptıysak aynı anlayışla bu çalışmaları yürüteceğiz. Sözlerimizi eksiksiz bir şekilde yerine getireceğiz. Vatandaşlarımız bize dua ediyor, teşekkür ediyor. Onlarla birlikte bu konutların sürecini bitirmiş olacağız" dedi.

'46 BİN 327 KONUTUN SÖZLEŞMESİNİ YAPTIK'

Depremden etkilenen 11 ilde eş zamanlı olarak temel atacakları toplamda 46 bin 300 konutun sözleşmesini yaptıklarını aktaran Kurum, "Gaziantep'te yeni yerleşim yerlerine ilişkin çalışmaları, ilerlemeleri sahada görmek adına hep birlikte vatandaşımız ile istişareler yapmak için Nurdağı'na geldik. Burada ilk temellerini atacağımız yeni yerleşim yerlerini istişare içerisinde görüşmeler yapmak suretiyle kararlarımızı veriyoruz. İnşallah Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleri ile milletimize söz verdiğimiz afet konutlarına ilişkin depremden etkilenen 11 ilde eş zamanlı olarak temellerimizi atacağımız ve toplamda 46 bin 327 konutun sözleşmesini yaptık. Sahada bu konutlara fiilen başlamış olduk" diye konuştu.

17 BİN 902 KONUTUN TEMELİ BUGÜN ATILIYOR

Bakan Kurum, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımı ile 11 ilde 17 bin 902 konutun temelinin atılacağını söyledi. Kurum "Vatandaşlarımızı bir an önce evlerine yerleştirmek amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Söz verdiğimiz gibi 2-3 ay içerisinde 11 ilimizde toplam 319 bin konutumuzun yapımını başlatacağız. Ardından etap etap şu an itibarıyla 650 bin konutun yapımını hem merkezlerimizde hem de köylerimizde eş zamanlı olarak yürütüyor olacağız" dedi.

Milliyet.com.tr/ Depremler İstanbul'da konut güvenliğini yeniden tartışılır hale getirdi. Hal böyle olunca deprem sonrası satılık ev ilanları arttı. Peki en çok hangi ilçede 'satış hareketliliği' yaşanıyor? Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı merak edilenleri cevapladı.

‘AYLIK 1 MİLYONUN ÜZERİNDE İLAN SATIŞA ÇIKIYOR’

Özelmacıklı milliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Doğrudan konut stokunu ölçebildiğimiz net bir veri setimiz yok. Konut stokları ancak satılık ve kiralık girilen ilanlar ölçüsünde değerlendirilebiliyor. Özellikle konut piyasasında ve iş yeri arsa piyasasında tüm gayrimenkul türlerinde aylık yaklaşık 1 milyonun üzerinde ilan satışa çıkıyor.

Bu satılık ilan setlerinde son dönemde çok büyük bir artış yok. Ama şunun bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Gerek deprem nedeniyle kendi gayrimenkulünü satmak isteyen, farklı bölgelerden ev almak isteyenler. Gerekse yatırım için gayrimenkul almış ve bu gayrimenkulleri satarak farklı yerlerde daha güvenilir yapılarda oturmak isteyen kişiler bu ilanları bu dönemde yoğun veriyor.

‘İLANLARIN YÜZDE 80’İNİ EMLAK İŞLETMELERİ VERİYOR’

Emlak işletmelerinin durumuna baktığımızda ilanların yüzde 80’i emlak işletmeleri tarafından veriliyor. Bu açıdan gerek deprem hareketliliği nedeniyle gerekse de elindeki gayrimenkulü satıp daha güvenilir taşınmazlara geçiş yapmak isteyen kişilerin bu tür ilanlarını görüyoruz.

‘İKİNCİ EL KONUTLARDA SATIŞLAR ARTIYOR’

İkinci el gayrimenkulün payı piyasada artıyor. TÜİK verilerine baktığımızda 2. elde satılan konutların ilk defa yüzde 70 sınırı aşarak yüzde 70.7’ye ulaştığını görüyoruz.

Özellikle farklı yerlerde arsası, tarlası olanlar bu hareketlilikten bir şekilde satış kazanmak istiyor. Tabi Türkiye için gayrimenkul güvenilir bir yatırım aracıdır.

Türkiye’de gayrimenkul sahibi olan toplamda 53 milyon malik var. Bununla beraber arsası olanlar, arazisi olanlar, farklı türlerde taşınmazları olanlar da deprem sonrası gayrimenkulleri ile ilgili tasarruflarda bulunmak istiyor.

‘1 YILDA YÜZDE 59 KAZANDIRDI’

Dolar ve diğer yatırım araçları son 1 yılda yatırımcısını çok memnun etmezken gayrimenkul çok yüksek bir fayda sağladı. Getiri anlamında da Merkez Bankası verileri çerçevesinde incelediğimizde de reel getiri oranı son 1 yılda yüzde 59.1 seviyesine ulaştı.

İŞTE İSTANBUL’DA YOĞUN KONUT SATIŞININ YAPILDIĞI YERLER

İstanbul açısından baktığımızda özellikle İstanbul’un eski yerleşim yerlerinde Fatih, Bağcılar, Zeytinburnu, Esenler gibi şehrin içinde 1999 öncesi yapılmış olan yapıların yoğun bir şekilde boşaltılmaya çalışıldığını ve imkanı olan kişilerin daha güvenilir bölgelere ve daha yeni yapılara göç etme gayretinde olduğunu görüyoruz.

Anadolu yakasında Maltepe, Kartal gibi ve Kadıköy’ün belli bölgelerinde de bitişik nizamlı ve eski yapılar var. Burada da genelde daha kuzeye bir yönelim var.

Bu açıdan İstanbul’un en büyük hareketliliğinin nedeni gerek ikinci elde gayrimenkullerin satışa çıkarılmasının bu çerçevede olduğunu değerlendirmek mümkün.

‘ÜLKENİN GENELİNDE HAREKETLİLİK VAR’

Adalar çok özel bir yer, Türkiye’de fay hattı Marmara Denizi içinden geçiyor. Adalar’da riskli yapı stokumuz nispeten az ama buralarda tadilat, dönüşüm gibi aşamalar çok zor. Bu durum boğazdaki villalar ve yalılar için geçerli. Buralar koruma alanı olarak kaldığı için istenildiği gibi yenilemeler yapılamıyor.

Şu an gerçekten ülkenin genelinde bir hareketlilik var. Değişim dönemi yaşanıyor. Bu değişimde devam edecek gibi gözüküyor.

‘FAY HATTINA YAKIN YERLERDE SATIŞLAR DAHA YOĞUN’

İstanbul’da özellikle fay hattına yakın yerlerde satışların daha yoğun olduğunu söylemek mümkün. Denize yakın mahalleler, bu çerçevede daha hareketli, bunu ilçe bazında söylemek çok doğru olmuyor. Avcılar Denizköşkler en riskli alan iken, Avcılar’ın Tahtakale mahallesi, Ispartakule olarak bilinen alan zemin yapısı olarak sağlam.

‘İKİNCİ EL KONUT SATIŞLARINDA YOĞUNLUK VAR’

İstanbul’da Silivri hattına kadar öbür tarafta da Gölcük hattına kadar eski yapılarda ciddi risklerimiz var. Bu bölgeler için satılık konut ilanlarında artış olduğunu söyleyebiliriz. Deprem riski içeren kısımlarda ikinci el gayrimenkullerde satmaya yönelik yoğunluk var.

SATILIK KONUT STOKUNDAKİ ARTIŞLARIN FİYAT BAZINDA BİR ETKİSİ OLUR MU?

Şu an için bunu söylemek çok erken, çünkü yeni evlerdeki fiyat artışı daha yüksek. İkinci el gayrimenkullerde fiyatlar bazı yerlerde düşmekle beraber stabilliğini koruyor. Tabi yoğun bir şekilde ülkemizde bu kentsel dönüşümle ilgili bir hareketlilik var. İnsanlar yoğun bir şekilde yenileme ve teklif süreçlerine başladılar.

Gerçekten zaten kentsel dönüşümdeki yenilemeler sonrasında da fiyatların o yenilenen bölgelerde çok yüksek bir noktada seyrettiğini görüyoruz.

‘SATILIK VE KİRALIKLARDA FİYATLAR HIZLI HAREKET EDİYOR’

Piyasa şu an biraz daha bekle gör çerçevesinde hareket ediyor. Sıfır ve yeni dairelerde gerek kiralık gerekse satılıklarda fiyatlar çok daha hızlı hareket ediyor.

İstanbul’da ortalama kira fiyatları 100 metrekarede 12 bin lira, bu konut sıfır ise 15 bin TL’ye çıkabiliyor. Bu satılıkta da benzerlik gösteriyor.

İstanbul’da satılık ortalama fiyatlar metrekare bazında 26 bin TL seviyesinde. Sıfır konutlarda bu yaklaşık 30 bin TL seviyesinde diyebiliriz. Yeni yapılarda fiyatlar ve rakamlar çok daha hızlı artış gösteriyor.

‘KİRALIKLARDA YÜZDE 30, SATILIKLARDA YÜZDE 20 ARTIŞ VAR’

Piyasada gördüğümüz yüzde 20-30 bandında fiyatların artığı yönündedir. Kiralıklarda baktığımızda yüzde 30 artış, satılık fiyatlarda ise yüzde 20 artış olduğunu söyleyebiliriz.

‘FİYATLAR YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTACAK’

Kentsel dönüşüm artışı kiralık konut ihtiyacını artıracak. Fiyatların geçmiş yıllara göre yüzde 100’ün üzerinde prim yaptığını konuşuyor olacağız. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre geçen aya göre gayrimenkul satışlarının hareketlendiğini söylemek mümkün. Konutlarda daha hareketli bir ay yaşıyoruz.

‘GÜNDE ORTALAMA 8 BİN GAYRİMENKUL SATILIYOR’

Geçen ay 184 bin satış işlemi olmuş, bu ayın 20’sine kadar olan kısımda 158 bin satış işlemi yapılmış, kalan 10 günü baz aldığımızda şubat ayında 6500 satış işlemi yapılırken bu ay satışlar günde ortalama 8 bin olarak gerçekleşiyor.”

Deprem ve sel felaketleri nedeniyle seçim kampanyası döneminin sağduyulu gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Bahçeli, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sizin, tarihi ve zorlu bir dönemde partimizden milletvekili aday adaylığı müracaatınız kanaatimce ‘her şeyden önce Türkiye’ kabulünüzün, ‘önce ülkem ve milletim’ kararlılığınızın inkar edilemeyecek tescilidir. Yolu doğru olanın yükü de ağır olacaktır. Bu ağır yük, milli ve milliyetçi gönüllerin kenetlenmesiyle kaldırılacak, bu sayede ülkemizin önü muhakkak aydınlığa ve huzura açılacaktır. Medeni cesaret gösterdiniz, sorumluluk üstlendiniz, tarafınızı işaret ettiniz, siyaset mücadelemize milletvekili aday adaylığı başvurunuzla haktan, halktan ve hakikatten yana duruşunuzu berrak bir mizaç eşliğinde belgelediniz. Ahlaken ve vicdanen millete mensubiyet onurunuzu muhafaza ederek kara propagandaları elinizin tersiyle ittiniz ve MHP’nin gücüne güç kattınız.”

Bahçeli şöyle devam etti: “Müracaatınızla ilgili karar ve sonuç ne olursa olsun, herhangi bir gönül kırgınlığına düşmeyeceğinize inanıyor, hizmet yolunda size her zaman ihtiyaç duyacağımızı ifade ediyorum.”

Konuya ilişkin açıklama yapan Yalçın MHP bünyesinde oluşturulan Milletvekili Adayı Değerlendirme ve Tespit Komisyonu’nun başvuruları büyük bir titizlikle incelemeye aldığını belirterek şöyle devam etti: “Partimize milletvekili aday adaylığı için müracaat edenler arasından istenen belgeleri sunan ve gerekli şartları haiz olan 1894 kişinin başvuruları kabul edilmiştir. İncelemeler sırasında partimize dönük başvuru trafiğinde olağan dışı hareketler gözlemlenmiş, çok sayıda aday adaylığı girişiminin FETÖ ve PKK iltisaklı unsurlar tarafından yönlendirildiği tespit edilmiştir. Zillet ittifakı lehine mevki kazanmaya yönelik olduğu düşünülen söz konusu teşebbüsler, MHP’nin aday adayı listesine sızma girişimi olarak değerlendirilmiştir.”

MİTHAT YURDAKUL Ankara - Köyler dahil, belirlenen kesin iskan alanlarında ve mevcut kentsel alanlarda, bakanlık tarafından onaylanacak vaziyet planları ile uygulama yapılacak. Taşınmaz mülkiyeti veya imar hakları, tamamen başka bir alana aktarılabilecek. Bu haklar üzerinden, takas ve trampa işlemi gerçekleştirilebilecek. Mülkiyet hakkı yeni bir bölgeye aktarılan vatandaşlar, üçüncü bir bölgedeki taşınmaz için doğrudan değişim işlemi gerçekleştirebilecek.

Mülkiyet aktarımı kapsamda tapu müdürlüğünde yapılan işlemler, tapu ve kadastro harçlarından, damga vergisinden ve döner sermaye ücretinden muaf tutulacak.

Bakanlık tarafından belirlenen geçici veya kesin iskan alanlarında, Mera Kanunu, Orman Kanunu ile verilen izinler, ihale kanunuyla kiraya verilen mesire yerleri, orman parkları ve taşınmazlara ilişkin kiralama sözleşmeleri, feshedilmiş sayılacak.
Kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel mülkiyete tabi diğer bütün taşınmazlar için bakanlık tarafından devir ve acele kamulaştırma kararı alınabilecek. Kamulaştırma işlemleri, bakanlık veya Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star TV ortak yayınında konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

YARIN TEMEL ATMAYA BAŞLIYORUZ: (6 Şubat depremi) Yarın (bugün) inşallah temel atmaya başlıyoruz. Kalıcı konutları da süratle söz verdiğimiz gibi 1 yıl içinde bitirmeye Rabbim bizi muvaffak etsin. Böyle bir yıkımın karşısında Türkiye’den daha hızlı refleks gösterecek başka bir ülke yok.

46 BİN AFET KONUTU: Yeni yerleşim yerleriyle ilgili şu anda sahada kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Zemin etütleriyle birlikte sulak, yumuşak zeminlerde değil sert zeminlerde bu kalıcı konutlar yapılacak. 21 Şubat’tan bugüne kadar Antep’te 13 bin 629, Adıyaman’da 2 bin 280, Kilis’te 645, Hatay’da 2 bin 928, Maraş’ta 8 bin 773, Urfa’da 897, Malatya’da 6 bin 644, Elazığ’da 505, Adana’da bin 171, Osmaniye’de bin 657 ve Diyarbakır’da bin 122 olmak üzere toplam 40 bin 104 afet konutunun ihalesi yapıldı. Yine Osmaniye’de 600, Maraş’ta 620, Malatya’da 2 bin 800, Adıyaman’da bin 500, Urfa’da 300, Antep’te 310, Kilis’te 93 olmak üzere 6 bin 223 köy evinin de ihalesi yapıldı. Böylelikle toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başladı. İnşallah 1 yıl içinde 11 ilimizde 319 bin; toplamda 650 bin konut inşa ederek bunu hak sahiplerine teslim edeceğiz. Yarın Maraş’ta 8 bin 773 konutumuzun temelini Devlet Bey’le birlikte atacağız.

İSTANBUL ZANNEDİLDİĞİ GİBİ PLANLANMADI: (İstanbul’da olası deprem) Ben İstanbul çocuğuyum. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz; buna Ankara da dahil. Ama deprem felâket tellallığı yapmayı da doğru bulmuyorum. İstanbul Belediye Başkanıyken İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye bir tezim vardı. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Planlama noktasında İstanbul maalesef zannedildiği gibi planlanmadı; planlar uygulamaya konulmadı. Kentsel dönüşüm projeleri dedik; büyük ölçüde hayata geçirdik. Biz buna devlet olarak devam ediyoruz ama muhalefet sağda solda kentel dönüşümü ‘rantsal dönüşüm’ diye tanımlamaya başladı.

TÜRKİYE KABİLE DEVLETİ DEĞİL: (Altılı Masa) Masanın ortaya çıkardığı aday, bir başkan yardımcısı ile çıktığımız yolda bizimle alay ediyordu. Bay bay Kemal ‘Bir değil, 5 değil, 15 değil, cumhurbaşkanına kimse böyle bir soru soramaz ki’ diyor. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Şu anda Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarını da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak taltif ettiğini söylüyor. Terör örgütünün parlamentodaki uzantısını da masaya ortak etti. Devlet yönetiyoruz devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. Öyle lafla, ‘Herkese şuradan sandalyeler dağıtırsam cumhurbaşkanlığını alırım’ anlayışıyla bir ülke yönetilemez.

TALEPLERİ KANDİL BELİRLİYOR: (HDP’nin aday çıkarmaması) HDP zaten en başından beri bu masanın 7. ortağıydı. ‘Gizli ortak’ var demiştik. Masanın altından üstüne çıktı. CHP ve HDP’nin azami müşterekleri olduğunu biliyoruz. Ama bunu milletimize anlatmamız gerekiyordu. HDP eşittir PKK’dır; HDP eşittir YPG/PYD’dir. Bu denklemde CHP’nin yeri nerede kalıyor, milletim düşünsün. Benim vatandaşım millidir, yerlidir, dışarıdan yönetilen emperyal kafaların mahkumu değildir. Diyarbakır’da Yasin Börü’yü kim öldürdü? Şu anda içeride olan kişiler. Benim Kürt kardeşlerim bunun hesabını bunlara sormayacak mı? Hâlâ özgürlük, özgürlük. Neyin özgürlüğü? Vatandaşlarımız Kürt de Zaza da olsa ne olursa olsun eğer bunların ölümüne neden olmuş olanları biz dışarı çıkartmak için gayret sarf edenlere yol açıyorsak bunun hesabını veremeyiz. HDP’lilerin planları arasında neler var? Terör operasyonlarının durması var. Öcalan ve Demirtaş için oy vermek var. Kandil’dekilerin talimatlarını uygulamak var. Altılı masanın görüştüğü HDP işte budur.

GERÇEKLERİ GÖRMESİ ÖNEMLİ: (Ağıralioğlu’nun çıkışı) Bu masanın ilkesizlik üzerine kurulu olduğunu biz zaten hep söyledik. Masadakilerin birbirine pusu kurduğunu hep dile getirdik. Meral Hanım bu masayı kumar masası olarak anlattı. Kimin hesabı diğerine uyacak uymayacak önümüzdeki günler gösterecek. İçlerinden bazılarının gerçekleri görmesi, hakikati dile getirmesi tabi ki önemli.

HÜDAPAR MİLLİ VE YERLİ: Milletin değerleriyle barışık siyasi partilere kapımız açık. Şu anda Cumhur İttifakı’nın içinde yer alan gerek BBP gerek Hüdapar’la ilgili bazı uydurma yaklaşımlar var. Biz ittifakımızın ilkelerinde zaten uyumlu olmuşuz. Şu anda Hüdapar’a yakıştırılmak istenen bazı çirkinlikler var. Bunların hiçbirini Hüdapar yetkilileri kabul etmiyor. ‘Bizim terör örgütleriyle yakından uzaktan hiçbir ilgimiz olmamıştır, olmaz’ diyorlar. Tamamıyla yerli ve milli bir yapı.

FUAT OKTAY ANKARA’DAN ADAY OLACAK: (Yeni vekil listeleri) Yenilenmeye, tazelenmeye, yeni başlangıçlar yapmaya her zaman ihtiyaç var. Kongre süreçlerimizde kadrolarımızı yeniliyoruz ve gençleştiriyoruz. Kabine’de görev alabilecek yetkinlikte çok sayıda arkadaşımız mevcut. Benim cumhurbaşkanı yardımcım şu anda bir ilde aday olarak bulunacak. Fuat Bey’i Ankara’dan bir bölgeye aday yapıyoruz. Ankara’da Yozgat nüfusu örneğin ikinci bölgede yoğunsa, Fuat Bey’i orada görevlendireceğim. Fuat Bey şimdi tamemen siyasi formayı giyerek bu yolda koşturacak. 17 tane Kabine üyemin hemen herbirine değişik illerde bu tür görevler vereceğiz. Ağırlıklı olarak büyükşehirler bakan arkadaşlarım için en uygun olan yerlerdir. Onları büyükşehirlerden aday yapmayı belirledik.

‘Kira artışlarına karşı gerekli adımları atarız’

YAKIN TAKİPTEYİZ: (Deprem sonrası kiraların artması) Bu konuda yargı, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımız yakın takipte. Kira konusunda sıkıntı oluşturulmasına izin veremeyiz. Elimizden gelen, depremzedelerimize bu konuda ekonomik bir destek oluşturmaktır. Bazı yerlerde 3 bin-5 bin lira gibi destekle onların geçim sorununu halledelim diyoruz. Böyle bir durum tespiti halinde gerekli adımları atarız, atacağız.

ET VE SÜT KURUMU’NDA KIYMA 119 TL: (Et fiyatlarındaki artış) Bu artışlar tamamen spekülatif. Bunu maliyetle açıklayamazsınız. Spekülatif artışların önüne kesinlikle geçeceğiz. Et ve Süt Kurumu satış noktalarında sunulan kıyma ve kuşbaşı miktarını iki katına çıkaracak ve fiyat ise kıyma için 119 TL, kuşbaşı et için 129 TL olarak belirlendi.

‘TOGG için sipariş 100 bini geçer’

85 MİLYONUN ORTAK GURURU: (TOGG) Heyecanlıyım. Burası atölye değil fabrika. Şu ana kadar talep 80 bin. 85 milyon nüfusumuzun ortak gururu. Siparişler yoğun. 60 yıllık hayal gerçek oldu. Bu ay sonundan itibaren caddelerimizi zenginleştirecek. Siparişler 16 Mart akşamı alınmaya başlandı. İlk 24 saat dolmadan 22 bin 150 sipariş verildi. 27 Mart’a kadar sipariş sayısı ben inanıyorum ki 100 bini geçer.

AK Parti, Mehmet Bey’in evidir

FİKİR ALIŞVERİŞİ: (Mehmet Şimşek ile görüşme) Mehmet Bey geçmişte benim bakanım, mesai arkadaşım olmuş yol arkadaşım. Kendisiyle ekonomik gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunalım istedim. Bu görüşmeleri ilk defa yapmıyoruz; hep istişare halindeyiz. AK Parti Genel Merkezi Mehmet Bey’in evidir. Kendisinin hem yurt içinde hem yurt dışında üstlendiği çok sayıda görevi var. Seçim çalışmaları kapsamında bir görüşmemiz oldu. Mehmet Bey’e özellikle görevler düştüğünü söyledim; o da seve seve üstüne düşeni yapacağını bana söyledi.

AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU Ankara - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti tüzüğünde yer alan 3 dönem kuralına takılanlar dahil tüm milletvekillerinin yeniden adaylık müracaatında bulunması talimatını verdiği ifade edilmişti.

AK Parti’de milletvekilliği aday adaylığı için başvuru süreci dün akşam saat 17.00’de sona erdi. 25 Mart’ta il başkanlıkları üzerinden teşkilat üyelerine, o ildeki milletvekili aday listesinde kimleri görmek istedikleri sorulacak. İlk kez genel seçimler öncesinde elektronik ortamda yapılacak temayül yoklamasının sonuçları anında genel merkezin sistemine düşecek. Sonuçlar ise açıklanmayacak.

Öte yandan AK Parti MYK ve MKYK üyesi 73 ismin, Genel Merkez’de kurulacak temayül komisyonunda görevlendirilmeleri ihtimaline karşı 25 Mart’ta Ankara’da bulunmaları istendi. Temayül, milletvekili listelerinin belirlenmesinde tek belirleyici olmayacak; bunun yanı sıra adaylar Genel Merkez tarafından mülakata da alınacak. İsimlerin belirlenmesinde her ilde yapılan anketler de etkili olacak.

Çıkacak veriler doğrultusunda listelere son şeklini Cumhurbaşkanı Erdoğan verecek.

GÖKHAN KARAKAŞ/İSTANBUL-Dünya genelinde 900 civarında kalan narin deniz memelisinin yaklaşık 100 kadarı Türkiye’de yaşaması büyük sorumluluk yüklerken, Sualtı Araştırmaları Derneği Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG), koruma tedbirlerinin artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Sualtı Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cem Orkun Kıraç, “Datça kıyıları, Akdeniz fokunun ülkemizde yaşadığı son kıyılardan biri. Korursak sadece yabanıl canlılara değil gelecek kuşaklara da bozulmamış çevre bırakırız. Bizlere göre Akdeniz fokunu korumak, Akdeniz’i korumaktır” dedi.

Kıyı mağaraları son sığınak

Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP 4. Bölge Müdürlüğü ile SAD işbirliğinde yürütülen ‘Muğla Akdeniz Foku Tür Koruma Eylem Planı’ kapsamında 2 yavru fokun ekosisteme katıldığını söyleyen Kıraç, Türkiye’deki fok popülasyonunun 120 civarında olduğunu söyledi. Kıraç, “The Monk Seal Alliance (MSA) desteğiyle sürdürdüğümüz diğer çalışmalarda da yeni bireyler bulundu. Uzun dönemli başarı, kıyı habitatlarının yapılaşma ve yol açımlarına karşı korunmasıyla mümkün olur. Kıyılar imara açılmamalı. Kıyı mağaraları ve kovuklar bu nadir tür için gerçekten son sığınak” diye konuştu.

Sadece 4 ülkede yaşıyorlar

20.yüzyılın başında Akdeniz fokları, tüm Akdeniz kıyılarında ve Atlas Okyanusu’nun Portekiz’den Batı Afrika sahillerindeki Senegal’e kadar görülüyordu. Binlerce Akdeniz foku, aşırı avlanma, kasıtlı öldürme ve Türkiye’de olduğu gibi yaşam alanı kaybıyla öldü. Günümüzde ise yaşam alanları daralması nedeniyle Akdeniz fokları dünyada artık sadece Yunanistan, Türkiye, Moritanya ve Portekiz Madeira Adaları’nda yaşayabilir.

Ryder, “ABD’nin SDG helikopter uçuşu ile hiçbir ilgisi ve buna herhangi bir şekilde katılımı yok” dedi. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin açıklamasına göre, meydana gelen gizemli bir helikopter kazasında, aralarında PKK militanlarının da bulunduğu iddia edilen en az 5 kişi hayatını kaybetmişti. Bazı kaynaklar bu sayıyı 9 olarak duyururken, helikopter kazasının, terör örgütü PKK’nın hava köprüsünü ortaya çıkardığı kaydedilmişti.

Salı günü Manhattan Ceza Mahkemesi önünde toplanan Trump destekçilerinin sayısı oldukça düşük kalırken, yargılanmasını isteyenler daha büyük bir kalabalık oluşturdu. İddianamehazırlanarak Trump’ın yargılanmasını isteyen protestocular, soruşturmanın yapıldığı Manhattan Ceza Mahkemesi önünde “Hiç kimse hukukun üstünde değil” sloganları attı. Öte yandan Amerikan medyasının aktardığına göre, Donald Trump’a yakın kaynaklar, eski başkanın danışmanlarına, suçlanması halinde mahkemeye kelepçeyle çıkmak istediğini söylediğini belirtti. Böyle bir durumda Trump’ın, her anı bir “gösteriye” çevirmesi ve seçmen gözünde kahraman olmayı beklediği ifade ediliyor.

İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson, karar öncesinde yaptığı konuşmada, “İsveç’in NATO’ya üyeliği, önemli güvenlik, savunma ve siyasi sonuçları olacak tarihi bir olaydır. İsveç, bağlayıcı savunma garantileri ve ortak savunma planlaması ile bir savunma iş birliğinin parçası olacaktır. Bu, Avrupa’nın istikrar ve güvenliğine katkıda bulunacak” dedi. İsveç’in NATO üyesi olabilmesi için Türkiye ve Macaristan’ın da onayı gerekiyor.

Suriye Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında,İsrail uçaklarının Akdeniz üzerinde uçarak füzeleri Suriye’ye fırlattığı belirtilirken, bu saldırı son 6 ayda İsrail’in Halep havalimanı ve çevresini hedefleyen üçüncü bombardıman oldu.

İsrail Ordusu bugüne kadar olduğu gibi Suriye’ye karşı düzenlediği hava saldırılarına dair resmi bir açıklama yapmadı, ancak İsrail medyasına yansıyan haberlerde Halep’teki bir İran silah deposunun vurulduğu aktarıldı. 6 Şubat depremlerinden etkilenen Suriye’ye gönderilen insani yardımlar için de kullanılan Halep Havalimanı, ayın başında da İsrail saldırılarına maruz kalmıştı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakis Miçotakis, katıldığı bir televizyon programında, hükümetinin 4 yıllık görev süresini tamamlamaya kararlı olduğu belirterek, seçimlerin Mayıs ayında gerçekleştirileceğini söyledi. Miçotakis “Size seçimlerin kesinlikle mayısta yapılacağını söyleyebilirim” derken, bir koalisyon hükümetine sıcak bakmadığını, bu sebeple ikinci tur seçim gerekebileceğini de kaydetti. Yunan medyasına göre, Yeni Demokrasi Partisi lideri Miçotakis hükümeti, seçimleri ilk başta Nisan ayında yapmayı planlamıştı. Ancak ülkenin en büyük demiryolu kazası meydana gelince halkın hükümete öfkesi nedeniyle planlar değişti ve Mayıs’ta karar kılındı.

DUYGU ERDOĞAN - Bu kapsamda bugünCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla, Kahramanmaraş’ta düzenlenecek törenle 11 ilde eş zamanlı olarak temel atılacak. Cuma günü de yine Hatay’da tören düzenlenecek. 2 günde 20 bini aşkın konutun yapımına başlanılacak.

21 Şubat’tan bugüne kadar; Gaziantep’te 13 bin 629, Adıyaman’da 2 bin 280, Hatay’da 2 bin 928, Kahramanmaraş’ta 8 bin 773, Kilis’te 645, Şanlıurfa’da 897, Malatya’da 6 bin 644, Elazığ’da 505, Adana’da 1.171, Osmaniye’de 1.657 ve Diyarbakır’da 1.122 olmak üzere toplam 40 bin 104 afet konutun ihalesi yapıldı. Yine Osmaniye’de 600, Kahramanmaraş’ta 620, Malatya’da 2.800, Adıyaman’da 1.500, Şanlıurfa’da 300, Gaziantep’te 310 ve Kilis’te 93 olmak üzere 6 bin 223 köy evinin de ihalesi yapıldı. Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başlamış oldu. Konutları TOKİ koordinasyonunda Emlak Konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile birlikte yapılacak. 11 ilde sosyal donatıları hazırlanmış, altyapısı tamamlanmış 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut inşa edilecek.

Yerinde ya da şehir merkezinde yapılacak konutlar; yeni bir şehir planı çerçevesinde; zemin kalitesine, fay hatlarına olan mesafesine bakarak tamamlanacak. Her ile hazırlanacak master planlarla, şehrinihtiyaçlarını ortaya koyacak; demografik, sosyolojik, kültürel, tarihi hassasiyetleri göz önünde bulundurulan çalışmalar yapıldığına dikkat çekiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV ortak yayınında gündemi değerlendirdi. Erdoğan, emeklilerle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bir çalışma yaptıklarını belirterek, “Açıklamak bana kaldı. Bu akşam buradan güzel müjdeyi vermiş olayım. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 olacak. 5 bin 500 TL olan emekli aylığını 2 bin TL artırıyoruz. Hayırlısı olsun” dedi.

Emekli aylığına zam sinyali dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’den gelmişti. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün’ü ziyaret eden Bilgin, enflasyonun çalışanlar ve emekliler üzerindeki tahrip edici etkisini azaltmak için pek çok politikayı devreye aldıklarını belirtti. Bilgin, “Sayın genel başkan, 5 bin 500 liraya yükselttiğimiz en düşük emekli aylığının, bugünkü şartlar içerisinde yetersiz kaldığını söyledi. Ben de aynı fikirdeyim. Bununla ilgili alternatif çalışmaları yaptık. En düşük emekli aylığını yükseltecek alternatif modellerimiz var. Bunun yanında emeklilerin aldığı bayram ikramiyeleri var. Bunları birlikte değerlendiren alternatif bir çalışmamız var. Bu hafta içerisinde ya da en geç önümüzdeki hafta başı Sayın Cumhurbaşkanı’mıza arz edeceğim” diye konuştu.

EYT düzenlemesinin ardından 13 milyon olan emekli sayısının 15 milyona yükseleceğini hatırlatan Bilgin, “Cumhurbaşkanımıza sunacağım alternatif müjde modelleri de 15 milyonu kapsayacak” dedi.

Bilgin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından sosyal medyadan yaptığı paylaşımda da “Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlet anlayışıyla emeğin ve emeklinin yanında. En düşük emekli maaşını 7500 TL’ye yükseltiyoruz” ifadelerini kullandı.

AYLİN RANA AYDİN - Ramazan ayı ile çarşı pazar da hareketlenmeye başladı. Vatandaşlar, İstanbul Mısır Çarşısı’nda Ramazan alışverişi yapmaya başlarken, her Ramazan ayında olduğu gibi bu yıl da hurmalara yoğun ilgi gösteriyor. Çarşı esnafı, geçen yıla göre hurmalarda fiyat artışı olduğunu belirtiyor. Vatandaşlar hurmaların yanı sıra çerez, peynir, pastırma, lokum, Türk kahvesi gibi ürünler de satın alıyor. Hurma genellikle yarım kilogramlık alınıyor. Etli olan hurmaların daha çok tercih edildiği belirtilirken, geçen yıla göre hurma fiyatlarının arttığı ifade ediliyor.

Bu yıl hurmaların kilogram fiyatları 120 liradan başlıyor ve 300 liraya kadar çıkıyor. Çarşıda en pahalı olarak görünen acve hurmasının kilogram fiyatı ise 300 lira. Birkaç yıl önce çarşıda tanesi 3 liraya hurma almak mümkün iken, bu yıl ise tane fiyatlarının 10 lira olduğu gözlemleniyor.

Farklı çeşitleri bulunan hurmalar meşruk, mebrum, acve, Medine, Kudüs hurması olmak üzere çeşit çeşit hurma vatandaşın beğenisine sunuluyor. Hurma, kuru çerez ve çeşitli baharatların satışını yapan esnaf, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte satışlarda gözle görülür bir artışın meydana geldiğini ifade etti.

Ramazan ayıyla birlikte en çok hurma satışlarında artış gözlemlediklerini kaydeden esnaf, “Hurmayı genellikle yarım kilogram civarında satın alıyorlar. Fiyatlar uygun, bu fiyatlarda herkes kendi bütçesine göre alabiliyor. Vatandaşlar hurmayla birlikte çerezleri de çok tercih ediyorlar. Bunların yanı sıra salça gibi ürünler de satın alıyorlar” ifadelerini kullandı.

Pastırmaya ilgi var

İftar sofralarında çokça tercih edilen pastırma da vatandaşın yoğun ilgisini görüyor. Bu yıl pastırmanın kilogram fiyatı 550 lira ile 780 liradan satışa sunuluyor.

Ramazan ayında pastırmaya da ilginin çok olduğu görülürken vatandaşlar 250 gram ya da yarım kilogram paketlerde satın alıyor. Şarküteri ürünleri satan esnaf, “Bu dönemde pastırmaya çok fazla ilgi oluyor. Bunların yanı sıra sucuk ve kavurma da alanlar var” dedi.

Sahur yemeklerinde bolca tüketilen peynirlere de ilgi oldukça yoğundu. Peynir çeşitlerinde beyaz peynir, köy peyniri ve kaşar peyniri gibi pek çok çeşit bulunuyordu. Peynir almak isteyen tüketicilerin peynir çeşitlerine göre 120 lira ila 180 lirayı gözden çıkarması gerekiyor. Zeytinler ise 100 lira ila 145 lira arasındaki fiyatlardan tüketiciye sunuluyor.

Mis kokulu kahve

İftar sonrası taze kavrulmuş Türk kahvesi içmek isteyen tüketiciler de Kurukahveci Mehmet Efendi’nin önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. 74 gram ile 1 kilogramlık paketlerde satılan Türk kahvelerinin fiyatları 20 liradan başlayıp 270 liraya kadar çıkıyor. Kahvenin yanında lokum yemek isteyen tüketiciler, lokumları da kilogram fiyatı 50 lira olmak üzere satın alabiliyor. İftar sonrası atıştırmalıklara da bakan tüketiciler, karışık çerez, kuru kayısı ve incir, badem, tuzlu fındık da satın alıyordu. Kuru kayısıların fiyatları 180 lira, çiğ kuruyemiş ve meyvelerden oluşan karışımların fiyatı 150 lira, tuzlu fıstık 100 lira, kuru üzümün fiyatı 70-80 lira, kuru cennet hurması 160 lira, kuru incir 160 lira, ceviz 160-220 lira, kaju 220-250 lira, Siirt fıstığı 340 lira, çifte kavrulmuş fındık 220 lira, Antep fıstığı 300-350 liradan satışa sunuluyor.

Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla hazırlanan ‘Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları’ başlıklı sergi, dün İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde ziyarete açıldı.

İş Sanat’ın koordinasyonunda hazırlanan serginin küratörlüğünü 19. ve 20. yüzyıl Türkiye iktisadi ve sosyal tarihi, kurum ve girişimcilik tarihi konularında yaptığı çalışmalarla bilinen, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Murat Koraltürk, tasarımını ise Pattu Mimarlık üstleniyor.

Başta Türkiye İş Bankası Müzesi arşivi olmak üzere çok sayıda kurumsal ve kişisel arşivin yanı sıra aile yadigârlarından ödünç verilen 2 bini aşkın belge, fotoğraf, film ve objenin yer aldığı Yaşasın Cumhuriyet Sergisi, Türkiye İş Bankası Müzesi’nde sene sonuna kadar pazartesi günleri hariç her gün ücretsiz ziyaret edilebilecek.

Yapılan açıklamada, “Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlanmazsa sonuç kalıcı olamaz’ sözünden alınan ilhamla hazırlanan sergide, iktisadi ve sosyal hayatın kalkınması mercek altına alınıyor” denildi.

Serginin açılışında konuşma yapan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, “Bizim için çok özel, çok anlamlı bir sergi... Sergimizi, Cumhuriyetimizin 100. yılında açıyoruz. Cumhuriyet ile neredeyse yaşıt ve 2024’te 100 yaşına girecek olan bankamızın kuruluş fikrinin temelleri, 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde atıldı. Dolayısıyla bu yıl, esasen İş Bankası’nın da fikir olarak doğuşunun 100. yılı... Hem Cumhuriyetimizin hem bankamızın ikinci yüzyılına adım attığı bir dönemde bu sergiyi sizlerle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.

Zorlu bir savaş...

Türkiye İş Bankası Müzesi’nin Kasım 2007’de açıldığını hatırlatan Suat Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müze, o tarihten bu yana pek çok geçici sergiye ev sahipliği yaptı ve bugüne kadar 2 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırladı.

Tarihimizle ilgili belli zaman dilimlerine dair kesitleri aktarmaya çalıştığımız geçici sergilerimizde ulus olarak yaşadığımız büyük zorluklar, vatan toprakları uğruna verdiğimiz savaşlar, bir ülkenin küllerinden yeniden doğuşunun izleri vardı. Bugün burada açılışını yaptığımız Yaşasın Cumhuriyet Sergimizde; ardı ardına gelen savaşlardan sonra kurulan Cumhuriyetimizin ilk 15 yılının ruhunu, özetini, zorlu bir İstiklal Savaşı’nın ardından siyasi bağımsızlığını kazanan bir ülkenin iktisadi bağımsızlığı inşa etmesinin ilk adımlarını göreceksiniz.”

Ramazan Ayı'nın gelmesiyle birlikte Gelik beldesinde faaliyet gösteren Bahadır Kardeşler Madencilik Şirketi'nde çalışan maden işçileri yer altında ilk sahurlarını yaptı. Kömür kazan madenciler, mesai arkadaşlarının sahur vaktinin yaklaştığını haber vermesi üzerine üretime kısa süreli ara verdi.

Tahtalardan sofra kuran madenciler; domates, salatalık, biber, soğan, peynir, zeytin, meşrubat ve ekmekten oluşan sahur yemeğinden yedi.

Maden ocağında beş yıldan bu yana vardiya mühendisliği yapan 35 yaşındaki Murathan Öztürk, sahur yemeğinin ardından işçilerle birlikte dua etti. Bu yıl da sahuru maden ocağında yaptıklarını anlatan Öztürk, "Bahadır Kardeşler Madencilik Şirketi'nde vardiya amiri olarak görev yapıyorum. Çok şükür bu yıl Ramazan Ayı'na maden ocağında girmek nasip oldu. Tabii ailemizden uzaktayız. Biraz buruk bir sevinç yaşıyoruz ama burada da arkadaşlarımızla beraber bir aile gibiyiz. Arkadaşlarımızla beraber sofra kuruyoruz. Çok şükür. Sahurumuzu yapıyoruz. Domates, soğan, peynir, zeytin, salatalık, ekmek, meşrubatımız vardı. Sahurdan sonra duamızı yaptık. Şimdi arkadaşlarla herkes kendi görev yerine geçecek. Çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

"Ailemizden uzakta olsak da arkadaşlarımızla aile gibiyiz"

14 yıllık maden işçisi Muhammet Bayhan bu yıl maden ocağında ilk sahuru yaptıklarını anlatarak şöyle dedi:
"Öncelikle Müslüman Alemi'nin Ramazan Ayı mübarek olsun. Sahurumuzu yaptık. Allah'a çok şükür. Ailemizden ayrıyız ama burada bir aileyiz. Arkadaşlarla beraber sahurumuzu yapmak bu sene ocakta nasip oldu. Bu bizim bir ekmek kavgamız. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını buradan çıkarıyoruz. Çalışmak zorundayız. Arkadaşlarımızla hep birlikteyiz. Sevincimizi de üzüntümüzü de hep beraber yaşıyoruz. Ailemizden fazla arkadaşlarımızı görüyoruz. Allah ne verdiyse soframızı kurduk. Yemek yedik. Sıcak yemeği ocakta bulamıyoruz. Getirsek de soğuyor yiyemiyoruz. Hazır gıdalarla sahur oluyor. Allah bir kolaylığını veriyor. Ben 14 senedir hiç orucu bırakmadım. Gündüz de olsa gece de olsa orucumuzu tuttuk."

Ailelerinden uzakta Ramazan Ayı'nı karşılayan maden işçileri, sahur yemeğinin ardından yeniden üretime devam etti.